Charles Darwin Sözleri

Charles Darwin Sözlerini sizler için hazırladık bu sayfada. Anlamlı ve etkileyici Charles Darwin Sözlerini bu sayfada okuyabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

Charles Darwin 12 Şubat 1809 tarihinde Shrewsbury’de, Robert Darwin ve Susannah Darwin’in altı çocuğundan beşincisi çocuğu olarak dünyaya geldi.

Charles Robert Darwin, doğal seleksiyon ve evrim teorileriyle biyoloji bilimine damgasını vuran bilim adamıdır. Günümüz biyoloji biliminin temellerini Darwin’ in fikirlerinden yola çıkılarak oluşturulan modern evrim teorisi oluşturmaktadır.

Charles Darwin’in mücadele dolu hayatı 1882’de sona erdi. Geliştirdiği kuramlar halen günümüzde tartışılmaktadır. Sizin için derlediğimiz Charles Darwin Sözlerini okuyabilir ve yeni sözler eklemek için yorum bölümünü kullanabilirsiniz.

En Çok Beğenilen Charles Darwin Sözleri

Cahillik, daha sıklıkla bilgiyi değil, güveni doğurur; ısrarla şu veya bu problemin bilimle çözülemeyeceğini iddia edenler, çok bilenler değil, az bilenlerdir.

Ne en güçlü olan tür hayatta kalır, ne de en zeki olan… Değişime en çok adapte olabilendir hayatta kalan.

Bir hatayı yok etmek, çoğu zaman, yeni bir doğru ya da gerçek bulmak kadar iyidir; hatta bazen, daha iyidir!

Ahlaki kültürümüzün en üst noktasına, düşüncelerimizi kontrol etmemiz gerektiğini anladığımız vakit ulaştık.

Bilgisizliğin verdiği güveni, bilgi hiçbir zaman verememiştir.

Charles Darwin Tarafından Söylenmiş 10 Güzel Söz

Değişmiş koşulların çok daha sık görülen sonucu, belirli değişkenlikten çok belirsiz değişkenliktir.

Görmezden gelin, ses etmeyin, cevap vermeyin. Sessizlik herkesi mahveder.

Kendimi, her şeye gücü yeten ve çok sevgili olan bir Tanrı’nın, nasıl olur da tırtıl yavrularının vücutlarına yumurtalarını bırakarak onların canlılığıyla beslenen parazitleri nasıl olup da yarattığına inandıramıyorum.

Bir Amerikan maymunu, brandy içerek sarhoş olduktan sonra, bir daha o şişeye dokunmaz. Bu açıdan, birçok insandan çok daha zeki olduğunu söyleyebiliriz.

Her varlığın başlı başına yaratılmış olduğu öğretisine göre yalnız şunu söyleyebiliriz: Bu böyledir; Yaradan, her büyük sınıftaki bütün hayvanları ve bitkileri aynı plana göre yaratmayı dilemiştir. Ama bu, bilimsel bir açıklama değildir.

Ben bu, her küçük değişimi, eğer ki yararlıysa koruyan prensibe, Doğal Seçilim adını veriyorum.

Benim dinsel inancım belirsiz: Evrenin oluşumuna bir şans eseriymiş gibi bakamıyorum ama, akıllı bir tasarım olduğuna dair bir delil de göremiyorum.

İnsan kibirle kendini müthiş bir başarı olarak görür, ilahi bir varlığa layık gibi. Ancak bence kendisinin hayvanlardan geldiğini kabul etmek daha saygıya değer bir şey.

Uzun insanlık (ve hayvanlık) tarihinde, iş birliği yapmayı öğrenenler ve en etkili biçimde iletişim kuranlar, hayatta kalmışlardır.

Zevk ve acıyı, mutluluğu ve ıstırabı hissetme kabiliyetleri esas alındığında, insanlar ve hayvanlar arasında fark yoktur.

Anlamlı Charles Darwin Sözleri

Bir insan hem tanrıya hem de evrim fikrine inanabilir. Bundan şüphe edilmesi bana saçma geliyor.

Aptalların deneylerini çok severim! Öyle ki, kendim de hep yaparım!

Eğer ki fakirlerin dramı doğanın yasalarından değil de, bizim devletlerimizden kaynaklanıyorsa, günahın en büyüğü bizimdir.

Karıncaların baş sinir düğümleri bir toplu iğne başının dörtte biri kadar büyük değildir. Bu görüş açısından, bir karınca beyni, dünyanın en şaşırtıcı madde atomlarından biridir, belki insan beyninden daha çok öyledir.

Bilim ve sanat bir kuşun kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olurlar. Uçamayanlar ise tavuk olur. ‘Tavuk toplum’, önüne atılan bir avuç yemi gagalarken, arkadan yumurtalarının alındığının farkında bile olmaz.

Hayatının bir dakikasını boşa harcamaya cüret edebilen biri, hayatın değerini anlamamıştır.

Bir insanın arkadaşlığı, onun değerinin en önemli ölçülerinden biridir.

Din ve bilimin birbirinden ayrı tutulmasını pek anlayamıyorum. Ama şundan eminim ki bu iki ekolün birbirine bu kadar acımasızca saldırması için hiçbir sebep yoktur.

Bütün uyduların, gezegenlerin, güneşlerin, evrenin; hatta evren sistemlerinin, yasalarla kontrol edilmesine izin veriyoruz; ancak en ufak bir böceğin, özel bir sebeple, bir güç tarafından, bir seferde yaratıldığına inanmak istiyoruz.

Yaşamak bir şölendir. Bu şölene çağrılan kimseler pek çoksa da, masaya oturmayı başaranlar pek azdır.

Etkileyici Charles Darwin Sözleri

Ne olursa olsun, insanın, atalarının izini bir damga gibi taşıdığını kabul etmemiz gerekmektedir.

Bilimsel bir insanın istekleri ve tutkuları olmamalıdır, tam bir taş kalpli olmalıdır.

Ben gerçeği bilmek istiyorum. Gerçekle yüzleşip canlıların özüne ulaşmak istiyorum.

Cehalet ve düşünmeyi reddetmek inanç demekse, istemez!

Gelecek, eğer çocuklarla çevriliyse, günümüzden ne kadar da üstündür!

Gerçekleri gözlemleyen ve sonuçlar çıkaran bir çeşit makineye dönüştüm.

İnsan; kıllı, kuyruklu, dört ayaklı olan ve ağaçlarda yaşayan (arboreal) bir türden evrimleşmiştir.

Bütün türlerin ayrı ayrı yaratıldığını öngören bilindik iddiada, hiçbir bilimsel yan bulunmamaktadır.

İnsanın istekleri ve çabaları o kadar değişken, yaşamı ise o kadar kısadır!

İnsan ırkları arasındaki farkların göze en çok çarpanı ve unutulmayanı, derinin rengidir.

İnsan yalnızca kendi çıkarı için seçerken ; doğa yalnızca canlının yararını gözeterek seçer.

Beydeba Sözleri

Beydeba Sözlerini sizler için hazırladık bu sayfada. Anlamlı ve etkileyici Beydeba Sözlerini bu sayfada okuyabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

Beydeba, M.Ö. I. Yüzyıl da yaşamış bir Fabl yazarıdır. Baküde doğdu, ardından Hindistan’a yerleşti. Beydebanın asıl adı etrafında çeşitli söylentiler vardır. Ketku adında bir Türk olduğu rivayeti yaygındır. Musiki konusunda buluşları olduğu da söylenmektedir.

Beydeba eserlerinde, hayvan hikayeleri yoluyla büyüklere hayat dersi verilmesi amaçlanmaktadır. En ünlü eseri olan Kelile ve Dımneyi, kendi çağında yaşayan Hint prenslerine devlet hizmetlerinde gerekli olacak hayat derslerini aktarmak ve onları eğitmek için kaleme almıştır.

Eserde bulunan hikayelerde siyaset, erdem ve eğitim gibi birçok farklı konu işlenmiştir. Kitap 14 bölümden oluşur. Kitap, adını ilk bölümündeki hikayelerin kahramanı olan iki çakaldan almıştır; “doğruluğu ve dürüstlüğü” simgeleyen “Kelile” ile “yanlışlığı ve yalanı” simgeleyen “Dimne”. Beydeba, hiç kuşkusuz, Hint edebiyatında eşsiz bir yere ve öneme sahiptir.

Kelile ve Dimne, bugün bile çocuk edebiyatının vazgeçilmez eserlerinden biridir.

En Çok Beğenilen Beydeba Sözleri

Dünya adamı üç şey peşinde koşar; bol rızık, insanlar arasında iyi bir mevki ve ahret hazırlığı. Bu üç şey de dört şeyle elde edilir: Güzel yoldan servet kazanmak, kazandığını iyi muhafaza etmek, sonra onu nemalandırıp arttırmak ve sonra da onu iyi yolda harcayarak hem dünyayı hem de ahreti kazanmak.

Vefasız olana gösterilen sevgi, teşekkürü olmayan kimseye yapılan iyilik, terbiye kabul etmeyen, nasihat dinlemeyen kimseye sarf edilen terbiye gayreti ve sır tutmayana verilen sır kadar boşuna harcanmış bir şey yoktur.

Akıllılık dersen tedbir gibisi; asalet dersen güzel huy gibisi ve zenginlik dersen kanaat gibisi yok.

Timsahla beraber yüzmek tehlikeye atılmak demektir. Suç, timsahın bulunduğu suya girende. Yılanın dişinden zehiri çıkarıp kendinde denemek için ağzına atan adam, vebali yılana yükleyemez!

Üç şey vardır ki, ancak aptallar peşine düşer: Hükümdara yaren olmak, sır tutacağı hususunda kadınlara güvenmek ve deneme amacıyla zehir içmek.

Beydeba Tarafından Söylenmiş 10 Güzel Söz

Malın en kötüsü sarf edilmeyeni; eşlerin en kötüsü birbirine uygun olmayanı; evlatların en fenası ana-babasına karşı geleni; arkadaşların en kötüsü, felaket ve buhran anlarında arkadaşına yardım etmeyeni; hükümetlerin en fenası, masumu korkutanı; memleketlerin en kötüsü, emniyetten mahrum olanı; yurtların en kötüsü ise verimsiz olanıdır.

Hikmet, dağıtmakla bitmeyen bir hazinedir; yoksulluğun uğramadığı bir ambardır; eskimeyen giysi, bitmeyen bir lezzettir.

Akıl, dibi görünmeyen deniz gibidir. Felaket ne kadar büyük olursa olsun, o denizi tüketemez.

Deniz, dalgalarıyla deniz; hükümdar, yardımcılarıyla hükümdar olur.

Hükümdarların lütfu konusunda üzüm asmasına benzediğini söylerler; asma, ağaçların en kıymetlisine değil en yakınında olanına sarılır.

Dil her zaman kalptekini olduğu gibi söylemez. Kalbin dile şahitliği, dilin kalp adına avukatlık yapmasından daha sağlam, daha gerçekçidir.

Amelsiz kuldan, akılsız maldan, faydasız amelden, niyetsiz doğruluktan, öğütsüz laftan fayda gelmez.

Ateşin, borcun, hastalığın ve düşmanın küçüğü yoktur.

Yastık diye başını ateşe dayayan, yatak diye yılanların üzerine yatan bir adam, emniyet ettiği bir dostundan, düşmanlık sezen bir adamdan daha rahat uyur.

Söylemediğim bir sözden ötürü asla pişman olmadım; oysa söylediğim nice sözler yüzünden defalarca pişman oldum.

Anlamlı Beydeba Sözleri

Söz ağzımdan çıktı mı bana hakim olur, ağzımdan çıkmadıkça ben ona hakimim.

Kader konuşunca güçlü bir sesle, kuşkusuz susarmış insan.

Düşmanıyla dost olan kişi koynunda yılan besleyen ahmak gibidir.

Kuşku yok, cahil kişi aldanır, şımarır ve nankörlük eder. Aklı başında, tecrübeli kişiyse devleti ve mülkü ustaca ve esnek bir şekilde yönetir.

Hükümdar kapısında sürekli kalabilmek için kibri bir kenara atmalı, eziyete dayanmalı, öfkesini yenmeli, halka karşı mülayim davranmalı ve sır saklamayı bilmelidir kişi. Bu konuma gelince amacına erişmiş olur.

Dostluk iyi kimseler arasında çarçabuk temelleşir, güçlükle yıkılır.

Boğazına tıkanacak kadar büyük lokmayı yutan ölçüsüz adam elbette yuvarlana yuvarlana boğulacaktır!

Zira, güzel bir şeyin hasretini çekmek, hiçbir zaman uğranılan bir zarar, ziyan ve beladan dolayı duyulan nedamet kadar insanı tesir sahasına alamaz.

Öyle şeyler vardır ki korunması elde edilmesinden daha güçtür.

Hayırsızlarla beraber yaşayan, onlarla dost olan adam, riskli bir deniz yolculuğuna çıkan malum kimse gibidir.

Etkileyici Beydeba Sözleri

Açık kalple konuşan düşman, içten pazarlıklı dosttan daha iyidir.

Zaman, hayatın çilingiridir.

Başkalarına nispetle oğlumuz, kendi nefsimiz sayılır. İnsan ise, kendi nefsini hiç kimseye değişmez.

Tehlikeleri göze almayan, hedefine ulaşamaz.

Zengin için övünç vesilesi olan her huy ve davranış, fakir için sadece yerilme vesilesidir. Fakir cesur ise ona deli derler; cömert olsa müsrif derler; uysal olsa aciz derler; vakur davransa ahmak derler.

Kuşkusuz insana en çok yarar sağlayacak şeylerden biri, haddini bilmesi, aklının neye yettiğinden emin olmasıdır.

Düşmanını küçük görürsen onun tarafından oyuna getirilmen kaçınılmazdır.

Kuvvetli adam her zaman yük taşımasa bile ağırlık kaldırmaktan korkmaz. Zayıfa gelince; asıl işi hamallık olsa dahi ağır yükü kaldıramaz.

Akıllı bir kimse, düşmanından da akıl öğrenmeyi ihmal etmez.

Bir kez fitne tohumu düştü mü bir kalbe kolay kolay çıkıp gitmez oradan. Kötülük adına ne varsa çağırır kendisini büyütür de büyütür.

Özlü Beydeba Sözleri

Tahrik ettirici bir sebep zuhur etmedikçe kül altında ödünsüz bekleyen köze benzer kin.

Her işin bir vakti vardır. Vakti geçince o işten hayır beklenemez.

İnsanoğlunun hüner ve kemalinin verimli olması için, ilahi kaza ve takdir, ona dost ve yaver olmalıdır. İlahi takdir lehine tecelli ettikten sonra, insanların alacağı tedbir hiçbir netice vermez.

İnsanlar arasında öyleleri vardır ki, kupkuru bir kemiği ele geçirip onunla sevinen it gibi azıcık bir menfaatle bayram eder. Erdem ve kişilik sahibi olanlar ise azıcık bir menfaatle tatmin olmazlar. Benliklerini yüceltip rahatlatacak ve “İşte biz buna layığız” dedirtecek hedeflere erişmedikçe memnun olmazlar.

Acı çekenin halinden en iyi acı çeken anlar!

Gülden terazi yaparlar, gülü gül ile tartarlar…

Kendi vazifesi dışındaki işlere burunlarını sokanlar üstüne vazife olmayan işe burnunu sokarak sonunda acı bir belaya düşen maymuna benzer.

Kalbimiz, sevdiklerimizin yanında atmalıdır her zaman. Onların sevgisiyle yaşamalıdır.

Sen, ikiyüzlüsün ve rengini belli etmiyorsun. Nehir suları, denize varana kadar tatlıdır.

Gerçek büyüklük, nefsini küçük görebilmektedir.

Akıllı insan, hiçbir koşul altında kendini düşmanına karşı güvende görmemelidir.

Dostluk deyince yana yana oturmak gelmemeli akla. Gerçek arkadaş, insana güç anında hızır gibi yetişendir. Ve bunu herhangi bir karşılık gözetmeden yapandır. Canı için canını, malı için malını göz kırpmadan tehlikeye atabilendir.

Bonus

Gördüm ki insan, dört özelliğiyle hayvanlardan ayrılmış… Bu dört şey, dünyada ne varsa hepsini içine alır.

Hikmet, iffet, akıl ve adaletten bahsediyorum.

Bilgi, edep ve kabiliyet, hikmete girer.

Benliğe hakim olma, sabır ve vakar, akla girer.

Haya, geniş gönüllülük ve şahsiyetlilik, iffete girer.

Doğruluk, iyilik, nefs murakabesi ve güzel ahlak ise adalete girer.

İşte bütün üstün nitelikler, bundan ibarettir…

Che Guevara Sözleri

Che Guevara Sözlerini sizler için hazırladık bu sayfada. Anlamlı ve etkileyici Che Guevara Sözlerini bu sayfada okuyabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

Ernesto “Che” Guevara, kısaca Che Guevara ya da el Che, (14 Haziran 1928 – 9 Ekim 1967), Arjantinli doktor. Marksist-Leninist politikacı. Küba gerillaları ile Enternasyonalist gerillaların lideri ve devrimci.

Ernesto Guevara, İspanyol ve İrlanda asıllı bir ailenin beş çocuğunun en büyüğü olarak Arjantin’in Rosario şehrinde dünyaya gelmiştir. Annesinin ve babasının soyu Basklara dayanır.

Ölümünden sonra Guevara dünya üzerinde sosyalist devrimci hareketlerin sembolü haline gelmiştir. Guevara’nın Alberto Korda tarafından çekilen fotoğrafı “dünya üzerindeki en ünlü fotoğraf ve 20. yüzyılın sembolü” olarak nitelenmiştir.

En Çok Beğenilen Che Guevara Sözleri

Ölüm nereden ve nasıl gelirse gelsin. Savaş sloganlarımız kulaktan kulağa yayılacaksa ve silahlarımız elden ele geçecekse ve başkaları mitralyöz sesleriyle, savaş ve zafer naralarıyla cenazelerimize ağıt yakacaklarsa ölüm hoş geldi, safa geldi.

Yoksula gülmedim, zenginliğe özenmedim, faşistleri sevmedim, ezilenleri dövmedim, ben devrimci doğdum, devrimci öleceğim.

Direniş bir sevdalının hayat intizarıdır. Susarsa çatışma, konuşursa savaş, yazarsa destan, severse devrim olur.

Her şey çocuklara daha mutlu bir dünya bırakabilmek içindi.

Aslanların sessiz kaldığı yerlerde, kuşlar kartallar volta atar; ama bilmezler ki aslan o sessizliği bozarsa, kıyamet kopar.

Che Guevara Tarafından Söylenmiş 10 Güzel Söz

Hayat ne aşk davasıdır, ne de ekmek kavgasıdır. Hayat, insan kalabilme mücadelesidir. Şerefinle, namusunla, onurunla..

En kolayıdır kaybetmek, mesele kazanmak için uğraşmakta. Savaşmadan esir olacağına, savaşarak ölmeli insan aslında.

Ne kadar farklı olursa olsun; sana ait olmayana tenezzül etme ve ne kadar basit olursa olsun senin olandan asla vazgeçme.

Ölüm seni yanıltmasın. Bir düşün yaşayanları. Alnını korkusuzca kaldır. Kimin yanındasın ve yerin neresi. Ve senin en çaresiz anında tek silahın nedir?

Hayatta öyle seçimler yap ki; kazandığın şeyler, kaybettiklerine değsin.

Bir devrimci başkasına atılan tokadı kendi yüzünde hissedendir.

Bir şeyi yapmak için, onu çok sevmelisiniz. Bir şeyi sevmek için, ona delice inanmalısınız.

Tek amacım, gittikçe soğuyan bu dünyada üşüyen halkların ısınabileceği, paylaşılan ateşler yakmaktı.

Özgürlüğün en büyük düşmanı, halinden memnun olan kölelerdir.

Eğer bir gün beni başım eğik görürsen, bil ki başım; yere düşmüş birini kaldırmak için eğilmiştir.

Anlamlı Che Guevara Sözleri

Aç insanların karnını doyurduğum zaman bana aziz diyorlar. Bunların neden aç olduğunu sorduğum zamansa; bana komünist diyorlar.

Vur, korkak herif, sonuçta sadece bir adam öldürmüş olacaksın.

İnsanda en büyük hata: Karşıdaki insana gereğinden fazla değer vermek değil, kendine hak ettiğinden daha az değer vermektir.

Belki hiç bir şey yolunda gitmedi ama hiçbir şey de beni yolumdan etmedi!

Hayatta daima gerçekleri savun! Takdir eden olmasa bile, vicdanına hesap vermekten kurtulursun.

Bir çiçeği öldürebilirsiniz ama baharı öldüremezsiniz.

Kapitalist bir sistemde insanlar görünmez bir kafesin içinde yaşarlar.

Sevgili dediğin güzelliğiyle seni kendine âşık eden değil, sana kendin olabilme şansını verendir.

Bana güç veren zaferlerim değil, yaşamdaki yenilgilerimdir.

Aynı evrende yaşamamalı cellatlar ve çocuklar; ya ölmeli cellatlar ya da hiç doğmamalı çocuklar.

Kişi tek başına hareket ettiği sürece bütün hayatını en yüce ideale adama isteği bile hiçbir işe yaramaz.

Etkileyici Che Guevara Sözleri

Devrim arıtır insanları geliştirir, ilerletir, tıpkı usta bir çiftçinin bitkilerdeki noksanlıkları bulup, düzeltip, daha iyi bir ürün sağlaması gibi.

Gerçek devrimciyi yöneten büyük aşk duygularıdır.

Kader ve aşk birbirleriyle çatıştığında kader her zaman kazanmak zorundadır. Çünkü aşk hürmetsizlik ya da feragate dayanırsa solup gidecektir.

Ezilen halkı anlamak için komünist, sosyalist, solcu, sağcı, ateist ya da dindar olmak gerekmiyor… İnsan ol yeter..!

Pozisyonumuz iyi değildi ve etrafımızı kuşatıyorlardı, ancak fazla direnç gösteremedik. Daha önce hiç hissetmediğim bir şey hissettim: Yaşama isteği!

Geceleri gülmek yasaksa bize, yasaksa gülmek bize şehirlerde geceleri de değiştiririz, şehirleri de.

Kaybettiğin tek savaş, uğrunda savaşmaktan vazgeçtiğindir.

İyilik yapmaya devam et. Karşındaki o iyiliğe layık olmasa bile, sen o iyiliğe layıksın.

Dik dur ve gülümse. Bırak neden gülümsediğini merak etsinler.

Tanrı beni dostlarımdan korusun. Düşmanlarımı kendi başıma yenebilirim.

Saklayacak bir şeyin yoksa korkacak bir şeyin de yok demektir.

Çoğu bana maceracı diyecek, evet öyleyim. Ama farklı bir türden… İnançlarını doğrulamak uğruna, postunu tehlikeye atan türden.

En önemlisi, kabiliyetinizi koruyabilmeniz, dünyanın neresinde olursa olsun her haksızlığı kendinize karşı yapılmış gibi hissetme kabiliyetinizi. Bu bir devrimcinin en önemli özelliğidir.

Özlü Che Guevara Sözleri

Dizlerimin üzerinde yaşamaktansa, ayaklarımın üzerinde ölmeyi tercih ederim.

Kaybetmekten korkma; bir şeyi kazanman için bazı şeyleri kaybetmelisin. Ve unutma; kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin.

Yoksullara yemek verdiğimde bana aziz diyorlar. Yoksulların neden yemeği yok diye sorduğumda ise komünist.

Yağmur komünisttir, eşit yağar herkesin üzerine. Rüzgar ise emperyalisttir, zayıf olanı devirir.

Savaşan, kaybedebilir. Savaşmayan, çoktan kaybetmiştir.

Dünyanın neresinde olursa olsun, haksız yere birisinin suratına atılan tokadı kendi suratında hissetmeyen kişinin insanlığından şüphe ederim.

İki şeye hakkım var: Özgürlük ve ölüm. Birine sahip olamazsam ötekini isterim, çünkü kimse beni canlı tutsak edemez.

Bir yalan, hangi amaç için söylenmiş olursa olsun, her zaman, en kötü gerçekten daha kötüdür.

Peşinden gidecek cesaretin varsa, bütün hayaller gerçek olabilir.

Her gün saçlarını düzeltiyor insanlar, peki neden hiç kalplerine bakmıyorlar?

Ben Ernesto’ydum sadece Ernesto, sizde sadece bir şey oIarak var oIursunuz. Che olmayı kendim istedim, sizde inanırsanız oIursunuz.

Bonus

Kalkın kadınlar!

Ve unutmayın ki bizim size ihtiyacımız var.

Çünkü biz inanıyoruz ki,Dünyanın yarısı siz iseniz.

Devrim kavgasının yarısı da siz olmalısınız!

Neyzen Tevfik Hikayeleri

Neyzen, bu toprakların görüp görebileceği en kural tanımaz anarşisti, hatta anarşistlerin üstadı azamıdır. Ne protokol takar ne adabı-muaşeret. Girdiği her ortama kendi kurallarını kabul ettiren Neyzen, hem entelijansiyanın hem de berduşların sevgilisi olmayı başarabilmiş nadide bir kişilikti.

28 Ocak 1953’te aramızdan ayrılan Neyzen Tevfik’in Beşiktaş Sinan Paşa Camisi’ndeki cenaze töreni Fellini filmlerinden fırlamış bir enstantane gibidir. Kortejin ön saflarında devletin önemli mevkilerinde görev yapan bürokratlar, bakanlar, üniversite hocaları, yazar ve sanatçı taifesinin yanında kendilerine çeki düzen vermeye çalışan İstanbul’un bütün sarhoş ve berduşları. Ondan geriye şiirleri ve fıkra gibi olayları kaldı.

Mazhar Osman, Neyzen Tevfik’e içki içmeyi yasaklamış.. İçmeye devam ettiği taktirde hayati tehlike doğacağını söylemiş.. İleri derecedeki samimiyetlerine dayanarak içki içmeyeceğine dair bir de and içirmiş.. Aradan zaman geçmiş, Mazhar Osman, Neyzen Tevfik’e bir yerde içki içerken rastlamış.. Hemen hatırlatmış,

-Hani sen içki içmemek üzere and içmiştin?”

Neyzen şöyle cevap vermiş:

-Üstat, biz fakir adamız.. Bulunca içki içeriz, bulmayınca and içeriz!..

Neyzen, bir gün Mazhar Osman’la karşılaşır.

– İçmeye devam ediyor musun, Neyzen?

– Neden sordunuz, beni tedavimi edeceksiniz, yoksa yemeğe mi çağıracaksınız?

Atatürk’ün büyük dil kongresini topladığı gün, Başvekil de Bakırköy’de genişletilen bez fabrikasını açmaya gelmişti. Dil kongresine Atatürk dışında bütün bakanlar, milletvekilleri ve bazı büyükelçiler de gelmişlerdi.

Kongrede tez sunanlar arasında öğretim üyesi Cafer Kırımi Bey de vardı. Cafer Kırımi Bey kürsüde tezini savunurken, Kırımlı olması dolayısıyla söz arasında Ruslar hakkında biraz sitemde bulununca Atatürk çok kızmış ve:

– “Burası siyaset meydanı değildir, indirin şunu hemen” deyince profesörü kürsüden indirmişlerdi. Neyzen, bu olayı öğrenince şu kıtayı yazmıştı:

Fabrika yaptı sümerbank bez için,

Çok muazzam bir eser bu laf değil,

Dil işinde ehli dil tezden dedi:

Sıçtı cafer bez getirsin başvekil..

Bir arkadaşıyla Beyoğlu’nda gezerken Jön Türklerin ünlü simalarından Ubeydullah Efendi’yle karşılaşırlar. Ubeydullah Efendi o günlerde Beşiktaş Evlendirme Dairesi Müdürlüğü görevini yürütmektedir. Neyzen, Ubeydullah Efendi’ye sorar:

– Hocam, Hazreti Adem’le Hazreti Havva’nın nikâhlarını hangi imam kıydı?

– Davetliler arasında değildim, bilmiyorum.

– Peki, Adem’le Havva cennetten niye kovuldular?

– Bir münasebetsizlik etmişlerdir.

– Ne gibi?

Ubeydullah Efendi dayanamaz:

– Sizin bu akşam yaptığınız gibi.

– Peki, acaba nasıl kovuldular?

– Defol…Yoksa sana haddini bildiririm şimdi!

Neyzen, ardından bastonunu sallayarak koşan Ubeydullah Efendi ile arayı açtıktan sonra durup seslenmiş:

– Böyle nazikçe kovmasını biliyordun da, benimle ne diye bir saat uğraştın üstat?

Neyzen Tevfik bel ağrılarından yakınmaktadır. Tanıdık doktorlardan biri: “En iyisi şişe çekmek” der, “ağrılardan kurtarır seni”.

Ertesi gün bir dostu,Neyzen’i kaldırıma uzanmış, elinde rakı şişesini tepesine dikmiş şekilde görünce:

-Üstad, rakıyı bırakacağını söyleyip duruyordun, bakıyorum azaltacağına ölçüyü büsbütün kaçırmışsın.

Neyzen, dostunu yattığı yerden şöyle bir süzer:

-Bu sefer doktor tavsiyesiyle içiyorum. Bel ağrılarından şikayet ediyordum; doktor “şişe çek” dedi.

Dini bütün geçinen bir dostu sorar:

-Beni tanırsın…Cennetin anahtarı sende olsa beni oraya almaz mıydın?

Neyzen, karşısındakini baştan ayağa söyle bir süzdükten sonra gülümser:

-Bende cennetin değil de cehennemin anahtarı olsaydı, senin için daha hayırlı olurdu. Belki seni oradan çıkarırdım!

Emraz-i Akliye uzmanı Dr. Fahreddin Kerim Gökay, İstanbul Emraz-ı Akliye ve Asabiye Hastanesi’nde alkoliklere konferans veriyormuş. Konu, içkinin zararları.

Bir ara dinleyicilere sormuş:

– İki kovadan birine rakı, birine su doldursak ve bir eşeğin önüne koysak, hangisini içer?

Alkolikler hep bir ağızdan cevap vermiş:

– Suyu.

Dr. Gökay tekrar sormuş:

– Neden?

Neyzen Tevfik de dinleyiciler arasındaymış, cevap vermiş:

– Eşekliğinden!..

Atatürk, bir akşam Orman Çiftliği’nde kurulan sofrada dostlarıyla otururken gözüne bir köylü çocuğu takılıyor; çağırıp soruyor:

– Biz ne yapıyoruz?

– Yemek yiyorsunuz.

– Ne içiyoruz?

– Rakı içiyorsunuz.

– Peki, söyle bakalım bana: İki kovadan birine rakı, birine su doldursak ve bir eşeğin önüne koysak, eşek hangisini içer?

– Rakıyı.

Atatürk, sesini hafifleterek sofradakilere fısıldıyor:

– Aman, neden diye sormayalım…

Neyzen, sadece ney üflemez çok güzel bağlama da çalardı. Ama teklifle sazı eline alan bir adam değildi. Atatürk’e bile çalmamış. İnsanın demi gelmezse sazın da demi iyi olmaz derdi. Bir akşam Beşiktaş’ta meyhaneye gittik. Uzak masalardan birinde bir başçavuş, iki polis oturmuş. O kadar gürültülü konuşuyorlardı ki sesi bizim masada bile çınlıyordu. Kalktı yerinden Neyzen baba, gitti o masaya oturdu.Adamlar ona da rakı koydular. Garsonu çağırıp rakısına su ekletti. Bir süre sonra o masadaki sesler alçaldı. Yanımıza geldi. ‘Siz de rakıyı sulu için. Ben rakının sulusunu severim, insanın değil’ dedi.

-Neyzen, çalarken mi neşelenirsin, yoksa neşeli olduğun zaman mı çalarsın?

Maliye bakanı hakkında yolsuzluk dedikodularının dolaştığı bir dönemdir.

-Maliye vekili değilim ki, çalarken zevk alayım.

Neyzen Tevfik’e doktor içkiyi men etmişti. Fakat Peyami Safa bir gün üstadı ziyarete gittiğinde odanın bir köşesinde bir fıçı şarap gördü.

-Bu ne bre üstad? Diye sordu. Hani sen artık içmeyecektin?

-Ne yaparsın, oğul, içmezsem kuvvetten düşüyorum.

-Peki, içkinin faydası oluyor mu?

-Ne diyorsun olmaz olur mu? Mesela bu fıçı buraya ilk geldiği zaman yerinden kımıldatamıyordum, şimdi iki elimle kaldırabilirim..

İkinci Meşrutiyet döneminde nazırlığa getirilen bir zat, çok geçmeden yeğeninin vali olarak atanmasını sağlar.

Karşılaştıklarında, Neyzen:

–Maşallah, kardeşinizin oğlu tıpkı fasulyeye benziyor.

–Genç yasta vali oldu, neden fasulyeye benzesin?

–İşte bende onun için benzetiyorum ya. Fasulye de sırığa sarılarak büyür.

Mustafa Kemal ile ilk kez Balıkesir’de karşılaşır.

Atatürk Neyzeni çağırır ve Neyzen’in elini kalbinin üstünde uzun bir süre tuttuktan sonra:

–Ne büyük, kuvvetli ruhun var, der.

–Neyzen ne istersin söyle?

–Sayende her şeyim var, Teşekkür ederim.

–Bir şey iste canım!

–Bir nüfus tezkeresi versinler, emrediniz.

Mustafa Kemal hayretle; “Senin nüfus tezkeren yok mu?”

–Hayır, bundan evvel hükümet yoktu ki nüfus tezkerem olsun!

Neyzen Tevfik’e muharrir yazacağı romanı anlatıyordu. Sonuna gelince Neyzen yüzünü buruşturdu:

-Bu mevzuu beğenmedim!..

-Öyle ama, siz hiç roman yazmadınız. Nasıl fikir yürütüyorsunuz?!.

Neyzen Tevfik kızdı:

-Ben yumurtanın da iyisini, bayatını anlarım. Fakat hiç yumurtlamadım!..

Talat Paşa, bir gün Neyzen Tevfik’e memuriyet almasını teklif etmişti.Neyzen, Paşanın bu nazik iltifatına gülerek şu cevabı verir:

-Memur olursam sonunda ne olacağım?

Talat Paşa memurluk silsilelerini saydıktan sonra:

-Hiç!..der.

Neyzen, Paşaya dönerek:

-İşte ben bugün de (hiç)im!.

Sert,kavgacı,geçimsiz bir adam olan komsusu Tahsin Bey’le karşılaşır.Tahsin Bey:

-Bugün hanimi dişçiye götüreceğim.Dün gülerken gördüm,ön dişlerinden ikisi çürümüş.

-Yalan söylüyorsun

-Neden yalan söyleyecekmişim?

-Seninle yasayan insanin yüzü güler mi hiç?

Sadrazam Sait Halim Pasa Neyzeni Yeniköy’deki yalısına davet eder.Yenilip içildikten,Neyzen’n Ney’i dinlenildikten sonra Pasa Neyzen’e pırlanta islemeli essiz bir ney armağan eder.

Bizimki neyi eline alıp inceler ve Paşa’ya geri verir.

–Hayrola üstad beğenmedin mi?

–Çok beğendim

–Peki neden almıyorsun?

–Ben yolsuz kalınca bu neyi satarım,yazık olur.iyisi mi sen bana beş Lira ver,bu ney sende dursun…

1930’lu yılların ünlü politikacılarından Cevdet Kerim, bir yaz aksamı, köşkünün bahçesinde sofra kurdurmuş.Tanınmış politikacıları, sanatçı ve edebiyatçıları da davet etmiş; müzik eşliğinde yiyip içmektedirler.Bu esnada oradan geçmekte olan Neyzen Tevfik bir müddet bu âlemi seyrettikten sonra kendi kendine mırıldanmış:

— Rızk için allah kerim, zevk için cevdet kerim

Kadıköy’de Aksaraylı Hamdi’nin gazinosunda bir yandan demlenir, bir yandan ney çalarken, yanına bir boyacı çocuk yanaşır.

– Amca, boyayım mı?

Neyzen yerinden kalkar, para çıkarıp çocuğa verdikten sonra yere sırtüstü uzanır:

– Gel, yüzümü boya.

Yüzü boyanınca, Kadıköy’deki başka bir meyhaneye, Papazın Bağı’na gider. Papazın Bağı’nı mekân tutmuş olan Ahmet Rasim, onu görünce:

– Ne bu hal Neyzen? Kuşdili Tiyatrosu’nda “Arabın İntikamı’nı mı oynadın?

Neyzen güler:

– Merhamet insanın yüzünü bazen kara çıkarır.

Boyacıya acıdığını söyleyip olayı anlattıktan sonra ekler:

– Kâinata bir de bu heybette görüneyim, dedim. Allah’a şükür ki böyle bir yüz karam oldu. Ya çıkmazına boyansaydım?

Son hızla giden taksi şoförüne sesleniyor:

– Aman oğlum, n’olur biraz yavaşla.

– Merak etme baba, biz bu taksiyle gelin taşıyoruz.

– Desene biz de düzülecekler arasındayız!!!

Aksaray’da bir ev kiralar. Yeni taşıdığı günler, geceleri meyhaneden dönerken ara sokak içindeki evini bulmakta güçlük çekmektedir. Bir gece, karşısına çıkan bekçiye sorar:

– Bekçi baba, Neyzen Tevfik buralarda bir yerde oturuyor. Sen evini biliyor musun?

– Neyzen Tevfik sen değil misin?

– Ben sana kimim diye sormadım, Neyzen Tevfik’in evini sordum…

Eş dostun ısrarı ile bir daha meyhaneye girmeye tövbe eder. Birkaç gün sonra, vakt-i kerahet gelince dayanamaz. Bir at kiralayıp soluğu Langa’da Kosti’nin meyhanesinde alır. Attan inmeden, kapıdan seslenip içkisini getirtir. Meyhanedeki tanıdıkları seslenirler:

– Hoca, böyle at üstünde içki içilir mi? Hele atını bağla gel de usulünce içki içip sohbet edelim.

– Yoo, gelemem yanınıza. Meyhaneye girmeye tövbeliyim!

Neyzen Tevfik Sözleri

Ey bana kendini büyük tanıtan.

Hâlime bak da varlığından utan!

Kızları tayin edin resmî umur-ı devlete,

Evlenince âşinâ olsun mehâm-ı hizmete.

Valide vâkıf bulunsun ihtiyaca, servete,

Başka bir revnak verir hatun kişi cemiyete,

Pîşdâr olsun kadın her sahâ-i imrâna, Türkl

Üç beş defa ayılmıştım rüyada,

Gönlüm yine güzellerle sahbada.

Ezberimde kalan şu söz dünyada:

Çok vermeyin Neyzen’e sarhoş olur.

Hangi cemiyet olursa girme taktırma yular,

Goncası milliyetin ağyar elinde tez solar.

Hür yaşa bak yadigârı ceddinin şu ordular

Karşısında İtilaf orduları zor durdular,

Düşmanı teshir eden başındaki mehpâre Türk!

Öleceğiz bir gün, gömecekler. Birkaç gün övecekler, sonra kalan malını bölecekler; hatta memnun kalmayıp üstüne birde sövecekler.

Dünya dönüyor, ben de dönüyorum, Allah ahengimizi bozmasın…

Her şeref yapma, her saadet piç! Her şeyin ibtidası, ahiri hiç!

Hayat üç buçukla dört arasındadır Ya üç buçuk atarsın ya da dört dörtlük yaşarsın.

Ne Ceket Kaldı, Ne Metelik Cebinde Ceketin. Kurtaracağız Diye Geldiler, İçine Sıçtılar Memleketin

Bazı insanları sebepsiz seversin.

Bazılarına bin sebep arar, yine sevemezsin.

Ne şeriat, ne tarikat, ne hakikat, ne türe,

Süremez hükmünü bunlar yaşadıkça bu küre

Cahilin korku kokan defterini Tanrı düre!

Ma’rifet mahkemesinde verilen hükme göre,

Cennet iflas eder, efsane-i Adem de geçer.

Bekaretinle kapatmaya çalışsan da bedenin gizlemiyor ruhundaki fahişeyi.

Bacak arasından ibaret olsaydı namus yaradan da gizlerdi inekteki memeyi.

Kim demiş bizde bir demokrat idare yoktur.

Ne demek olmasa elbet dışarıdan alırız

Sırredip karne usulüyle o gümrük malını

Karaborsaya verir, biz bize benzer kalırız.

Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler;

Kimi alçak, kimi hırsız, kimi deyyus! dediler…

Künyeni almak için, partiye ettim telefon:

Bizdeki kayda göre, şimdi o mebus dediler!.

Çatlak bardaktaki suya benzer hayat.

Sen içsen de tükenir içmesen de.

Artık acı çekmeyi bırak, hayattan tat almaya bak.

Hayat, çatlak bardaktaki suya benzer

İçsen de tükenir içmesen de.

Bu yüzden hayattan tat almaya bak

Çünkü yaşasan da bitecek yaşamasan da.

Rakı, şarap içiyorsam sana ne,

Yoksa bana bir zararı içerim,

İkimiz de gelsek kıldan köprüye

Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim.

Zerdüşt olmuş görünmüşsün ateşte,

Brahmen’in Vişno’sısın güneşte,

Bir parlayış parladın ki Kureyş’te.

Mahbubunu zatına şan edersin.

Izdırabın sonu yok sanma, bu alem de geçer,

Ömr-i fani gibidir, gün de geçer, dem de geçer,

Gam karar eyliyemez hande-i hurrem de geçer,

Devr-i şadi de geçer, gussa-i matem de geçer,

Gece gündüz yok olur, an-ı dem adem de geçer,

Yapmak, yıkmak senin bu gamlı ömrü.

Ben gönlümü sana verdim götürü.

Sana meftûn olduğumdan ötürü

Sarhoş oldum Neyzen, coşarak geldim

Ne ararsın tanrı ile aramda

Sen kimsin ki orucu mu sorarsın

Hakikaten gözün yoksa haramda

Başı açığa neden türban sorarsın

İyi bak kabına, olmasın delik,

Boşuna taşırsın, gider gündelik.

Anında olmalı, ettiğin iyilik,

Alem duysun diye, inayet etme

Bir taraftan câm-ı aşkın, bir taraftan meyle ney

Kör kütük, zil zurnayım; sâkî fitil ettin beni!

Sarhoşum, kör kandilim, yandım o mavi gözlere,

Altmışından sonra cânâ bob-stil ettin beni.

Öyle hürriyete âşık ki kadınlar, hattâ

Hiçbir erkek olamaz onlara yol arkadaşı.

Çıkar at çarşafı teklîfine karşı, nitekim

Donu fırlattı g..ünden, açacak yerde başı.

Hayliden hayli kalınlaştı yobazlık yeniden,

Softalık zorlu anırtı ile aldı yürüdü.

Kara bir kinle taassup pusudan çıktı yine,

Yurdu şâhâne cehâlet yeni baştan bürüdü.

Sertabibin bilirim kudret-i ilmiyesini,

Kimi hakkında şöyle, kimi böyle dedi

Mîriden çalma, rüşvet olarak Pendik’ten

Mazhar Osman tam beş araba gübre yedi.

Câh ü mevki-kârı çok oldu gözümden düşeli,

Bunların hiçliğini ben bilerek öğrendim.

Şimdi de kalmadı nakdin nazarımda kadri,

Kirli ellerde görünce, paradan iğrendim.

Fırka, parti diye halkın boğazından sıkarak,

Milletin on senedir olmuş idi mengenesi.

Kazdığı câh-ı belâya yine kendi düştü.

Örsünü, kıskacını s..tiğimin çingenesi

Sanma ciddiyyet ile sarf ederim san’atımı,

Ney elimde suyu durmuş kuru musluk gibidir.

Bezm-i meyde süfehânın saza meftûn oluşu,

Nazarımda su içen eşşeğe ıslık gibidir!

Fabrika yaptı Sümerbank bez için,

Çok muazzam bir eser bu, lâf değil!

Dil işinde ehl-i dil tezden dedi,

S…. Cafer, bez getirsin Başvekil.

Düşeli derd-i firâkın ile sevdâya mey’e

Müptelâyım, deliyim, sinmişim esrâr-ı ney’e

Feleğin kahpe başında paralansın parası,

Ben güzel sevmeye geldim, değil ekmek yemeye.

Gönlümün zâviyesinden dedi bir pîr-i mugan,

Gözünü yum, sağır ol, yut dilini, kes sesini!

Bilenin ağzına önce s..ıyor kahpe felek,

Sonra sille ile patlatıyor ensesini.

İhtiyarlık ile gençlik diyerek,

Şu hayâtı ikiye böldürme!

Ey büyükten de büyük Allâhım,

Benden evvel s..imi öldürme

Asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır.

Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.

Geçmez ele bir pâye, kavuk sallamayınca,

Kürsî-i liyâkat, pezevenk puşt olanındır!

Bî-namaz deyip beni Hak’dan uzak gören,

Sığmaz senin hayâline mihrâb ü mübrem.

Sen sade beş vakitte ararsın Allahını,

Ben her zaman onunla emîn ol beraberim

Yürü güzelim endamını göreyim

Sensiz geçen gecelerin ecdadnını s……m

Ben mecnun muyum bir am için çöllere düşeyim

Leylanın da mecnunun da anasını s….m

Deli gönül, neyi özler durursun?

Acınacak dostun, cananın mı var?

Dünya yansa yorganım yok içinde,

Harap olmuş evin, dükkanın mı var?

Varsa dünyada aşk diye bir din

O dine inanan müminleri de sikeyim.

Utanmaktan eser yok hiçbirinde hep kaşarlanmış,

Yazık şu millete âlim diye cahillere kanmış.

Asılsız safsatayla gençliğin efkârı yıpranmış,

Zekâ tehdid ile cebren bu menkulâta aldanmış,

Sürer ahkâmını her fikr-i bâtıl yâ Rasûlullâh!

Andre Gide Sözleri

Andre Gide Sözlerini sizler için hazırladık bu sayfada. Anlamlı ve etkileyici Andre Gide Sözlerini bu sayfada okuyabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

Andre Gide, 22 Kasım 1869 tarihinde Fransa‘da sert, muhafazakar, dine son derece bağlı bir ailenin çocuğu olarak doğmuştur. Tam adı André Paul Guillaume Gide’dır.

Andre Gide çağdaş Fransız edebiyatının en ünlü simalarındandır. Kendi hayatından parçalar alarak yazdığı eserlerde çocukluk günleri ile sonraki hayatı arasındaki geniş uçurumlar açık bir şekilde hissedilir. Kendi eserleri yanında Rabindranath Tagore ve William Shakespeare‘den yaptığı çeviriler de büyük bir edebi kıymet taşır.

Andre Gide yaşamı boyunca toplumsal ve bireysel ahlakın en önemli ölçütünün, bireyin içtenliği ve kendisini tanıması olduğunu savundu. Edebi, siyasal ve toplumsal sorunlara karşı hoşgörülü bir tutum benimsedi. Genel ahlak anlayışının karşısında bireysel özgürlüklerin savunucusu oldu.

En Çok Beğenilen Andre Gide Sözleri

İnsanların düşüncelerine çekicilik veren bir şey vardır; o da kaygıdır. Kaygısı, sıkıntısı olmayan bir kafa beni öfkelendirir ve sıkar.

Tam anlamıyla mutlu olmak için gereken tek şey, içinde bulunduğumuz anı, geçmişteki diğer anlarla karşılaştırmaktan vazgeçmektir.

Her türlü kötülüğü yapmaya muktedir iken, kötü bir şey yapmamak: işte, budur iyilik.

Geriye bakmayı sevmem ve geçmişimi uzaklarda bırakırım, tıpkı bir kuşun uçmak için gölgesini terk etmesi gibi.

Günah bizatihi kötü değildir. Allah, kötülük olsun diye günahı yaratmadı. Günah, iyi insanla kötü insanı birbirinden ayıran ölçüdür. İnsan, akıl, vicdan, kalp ve iman silahları ile günahın hakkından gelebilir.

Andre Gide Tarafından Söylenmiş 10 Güzel Söz

Gerçeği arayanlara güven ve onların bulduklarından şüphe et.

Kendi kendimizi yetiştirmek, yeryüzüne serilip gelişmek, gerçekten kaybolmuş yakınlarımızı bulmak gibidir.

Benim için gerçek inanç, gücümü en iyi kullandıran, değerlerimi en iyi eyleme geçiren inançtır.

Gerçekten akıllı olanlar, aynı zamanda alçak gönüllü olanlardır.

İnsan ! Bütün yaratıklardan anlaşılması en güç ve bu sebeple öbür yaratıklara en çok tabi olandır. Seni yetiştiren her şeye tabisin.

Beni nasıl okumalarını istiyorsam, ben de öyle okuyorum; yani yavaş yavaş. Benim için bir kitap okumak, yazarı ile baş başa on beş gün ortadan kaybolmak demektir.

Bir kadınla tartışmaya başladın mı kaybettin demektir.

Mutlu bir insandan yayılan aşk etrafa mutluluk saçar.

Sevmekten sonra en büyük saadet sevgisini itiraf etmektir.

Yükümüz ne kadar ağır ve zahmetli olursa, ruhumuzu o oranda eğitir ve yüceltir.

Anlamlı Andre Gide Sözleri

Açılmamış kanatların büyüklüğü bilinmez.

Silinmiş harflere, yeniden belirmeleri için zaman vermek gerekiyordu, onları biçimlendirmeye çalışmak değil. Böylece beynimi terk etmedim ama nadasa bıraktım.

Bilge kişi, her şeye şaşan kişidir.

İnsan kendini sürükleyeni isteyerek izlediği vakit bağını hissetmez; ama direnmeye, uzaklaşarak yürümeye başladığı vakit çok acı çeker.

Sarhoşluk arzulanan şeyin maddeten satın alınmasına lüzumlu para elde olmayınca, o şeyin hayalinin satın alınmasıdır….. .. İşin kötü tarafı insanın hiç bir zaman yeteri kadar sarhoş olamamasıdır.

Anı yazmak, ölümün elinden bir şey kurtarmaktır.

İnsan öncelikle kim olduğunu anlamalıdır.

Aşkımızın aradığı şey, gelecekte alacağımız ödül değil. İyi doğmuş bir ruh için üzüntüsünün karşılığında ödül alma fikri kırıcıdır. Onun için erdem bir süs değildir: hayır güzelliğin biçimidir.

Birbirimize söyleyecek bu kadar çok şey varken bu rahatsızlık bu ne yapacağını şaşırma duygusu, bu felç hali, bu sessizlik neden ?

İhtişam baktığın şeyde değil, bakışında olmalıdır.

Sevgi içinde gelişiriz ama kendimiz tanımayı birbirimize karşı çıkarak öğreniriz.

İnsan, bir ayağı çukurda olunca onu bir nebze olsun yaşatmayı vaat eden her şeye gülümsüyor.

Etkileyici Andre Gide Sözleri

Olmadığın insan olarak sevilmektense olduğun insan olarak nefret edilmek daha iyidir.

Bir adamın yüz kuzusu olsa ve içlerinden biri kaybolsa, adam diğer doksan dokuz kuzuyu dağda bırakıp kaybolanı aramaya gitmez mi?

Bağışlamak ile göz yummak arasında sadece bir adım vardır.

İyi bir başlangıç, yarı yarıya başarı demektir.

Dar kapıdan girmeye çabalayın. Çünkü kişiyi yıkıma götüren kapı büyük ve yol geniştir. Bu kapıdan girenler çoktur. Yaşama götüren kapı ise dar, yol da çetindir. Bu yolu bulanlar çok azdır.

En acınacak kurbanlar, dalkavukluğun kurbanlarıdır.

Gerçek aşk insanı şaşkına çevirir, utanıp kızarmadan yaşanmaz.

Olmadığın biri olarak sevilmektense, olduğun biri olarak nefret edilmek daha iyidir!

Çok yapılan tenkit ve çıkışlar şiddetini kaybeder. Tıpkı bir tanesi insanın ayağını acıtan çakıl taşının, pek çoğunun üzerinde yüründüğünde tesirini kaybetmesi gibi.

Kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret etmedikçe insan, yeni okyanuslar keşfedemez.

Birlikte iş yapmak, birbirimiz hakkında uzun bir konuşmanın öğretebileceğinden çok daha fazlasını öğrenmemizi sağlar.

Fikirler çiçekler gibidir, sabah toplananlar en uzun süre taze kalanlardır.

Hakikat, herkese söylenebilir; ama, fikir, herkesin kavrama gücüyle orantılı olarak söylenmelidir.

Hayat yaşla değil, yaşamakla anlaşılır.

Özgür olmasını bilmek hiçbir şey değil; güç olan, özgür olduğunu bilmektir.

İnsan acı çeker, ısrar eder ve talep eder. Yüz binlerce dünyaya sahip olsa da huzur bulamaz. İnsan kılı kırk yarar, bir biçimde her türlü işle ve zanaatle uğraşır; çok çeşitli görevlerle kendisini meşgul eder. Arzu ettiği arzu nesnelerine ulaşamadığı için astronomi ve tıp alanlarını öğrenir. Normalde insan sevdiğine ‘kalbimin huzuru’ der. Hâl bu olunca insan, başka bir şeyde nasıl rahat ve huzur bulur. Bütün bu zevkler ve meşguliyetlerin hepsi merdiven gibidir. Çünkü insan merdivenin basamaklarına yerleşip yaşamaya kalkışmaz, geçicidir oraları; ne mutlu ona ki, bu gerçeğin farkına varmak için yeterince erken uyanır. Böyle biri için uzun yol kısalır ve hayatını merdiven basamaklarında boşuna harcamaz.

Özlü Andre Gide Sözleri

Ruhumuz bir değer kazandıysa, başka ruhlara göre daha candan tutuştuğu için kazandı.

Seven bir ruh, gönüllü olarak itaat etmekten mutluluk duyar; ancak hiçbir şey huzuru aşksız bir itaat kadar gölgeleyemez.

Senin hayran olduğunu bildiğim şeye hayranlığımın nedeni, seni tam da orada yeniden bulabilmek.

Eğer küçük çocuklar gibi olmazsanız, göklerdeki krallığa giremezsiniz.

Öfke, aklın alevini söndüren büyük bir rüzgardır.

Sadece bakarsınız, artık heyecan duymazsınız; ve ruhu yalıtan o perdeyi yırtmak için gösterilen nafile çaba insanı her türlü suça, cinayete ya da intihara, deliliğe sürükleyebilir.

İnsan bir şeye sahip olduğunu sanır, oysa sahip olunan kendisidir.

Nice hastalıklar vardır, elde olmayanı istemekten gelir.

Ölümün kanat dokundurduğu kimse için, eskiden önemli görünen artık önemli değildir; başka şeyler önemlidir, eskiden önemli görünmeyen ya da var oldukları bilinmeyen şeyler. Zihnimizdeki silinmiş bilgiler yığını bir fondöten gibi kavlanır, sonra yer yer etin kendisini, gizlenen gerçek yaratığı gösterir.

Başka birinin sizin kadar iyi yapabileceği bir şeyi bırakın o yapsın.

İnsanoğlu bu dünyayı çirkinleştiren, kirleten, acı veren günahlar ve düzensizliklerden çok, güzelliği, refahı, düzeni ve ahengi sağlayan şeyleri hayal eder. Ruhumuzun buna daha çok eğilimi vardır ve bunu yaparken de beş duyumuz yol gösterir bize. Aynı zamanda da doğruyu bulmamıza yardım eder.

Yaşam,çok zalim bir öğretmendir.Önce sınav yapar,sonra dersi verir.

İnsanoğlunun arada sırada uydurmaya bayıldığı hayali itirazlar olmasa her şey ne kadar yoluna girerdi. Çocukluktan beri yapmak istediğimiz bir sürü şeyi yapmaktan, sadece etrafımızdakiler ‘bu işi yapamaz’ dediği için, kim bilir kaç kere vazgeçmişizdir.

Umutsuzluk nedeniyle korkup kaçma. Umut umutsuzluğun ötesindedir. Aş, yürü, geç onu. Karanlık geçidin ötesinde, ışık bulacaksın.

Küçük şeylere sadık kalanlar, büyük şeylere de sadık kalırlar.

Kendi kendinin mutluluğuna engel olmak yolunda insan fevkalade beceriklidir.

Karanlığın da çeşitleri vardır. Bilmediğimiz her şey bizim için karanlıktır… Okumasını bilmeyen biri için kitaplar karanlıktır. Sevmeyen bir kalp için, sevgi karanlıktır… Her biri birer harika sanat eseri olan binlerce canlının yeryüzüne yayıldığını görüp de bunların yüce bir sanatkarın eseri olduğunu düşünemeyen ve Yaratıcı’sını bulamayan zeka karanlıktır!

Gerçeği arayanlara inanın. Bulduklarını iddia edenlerden çekinin.

İnsan yalnız tek bir şey istemeli ve durmadan hep onu istemeli. O zaman onu elde edebileceğimizden emin olabiliriz. Fakat ben her şeyi birden istiyorum; böylece hiçbir şey elde edemiyorum.

Bonus

Güzel geleceği bekleyerek,

Görkemli gençliklerimizi eskittik …

Bazıları için ruhumuzu körelttik,

Yine de asiliz, asil ..

Pişman değiliz … !

François de La Rochefoucauld Sözleri

François de La Rochefoucauld Sözlerini sizler için hazırladık bu sayfada. Anlamlı ve etkileyici François de La Rochefoucauld Sözlerini bu sayfada okuyabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

Fransa’nın çok eski ve soylu bir ailesinden gelen Fransız yazar François de La Rochefoucauld, yazdığı özdeyişler ve nüktelerle bilinir.

Genel insan davranışlarını; bencillik, ikiyüzlülük ve zayıflık (güçsüzlük) olarak ayırmıştır. Onun kötümserliği aslında çok demokratiktir; ona göre herkes günahkardır.

Lord Chesterfield, Schopenhauer, Thomas Hardy, Friedrich Nietzsche, Stendhal, ve André Gide gibi yazarlar onun bu düşüncelerinden etkilenmiş ve beslenmişlerdir.

En Çok Beğenilen François de La Rochefoucauld Sözleri

Düşman isterseniz dostlarınızı geçmeye çalışınız. Dost isterseniz, bırakın, dostlarınız sizi geçsin.

İnsanların mutlulukları ya da mutsuzlukları, kaderin olduğu kadar da karakterlerinin eseridir.

Küçük insanlar küçük şeylere çok kırılırlar, büyük insanlar bunların hepsini görür, fakat kırılmazlar.

Aşkta olduğu gibi dostlukta da, insan bildiği şeylerden çok bilmedikleri yüzünden mutludur.

Umutlarımıza göre söz verir ve korkularımıza göre hareket ederiz.

Yapılan iş ne kadar parlak olursa olsun, yüksek bir amacın sonucu değilse, büyük sayılmamalıdır.

François de La Rochefoucauld Tarafından Söylenmiş 10 Güzel Söz

İçtenlik bir iç açılışıdır ve pek az kimsede bulunur. Daha çok görüleni, başkalarının güvenini kazanmak için kurnazca bir gizlilikten başka bir şey değildir.

Akıllı görünme çabası, çoğu zaman akıllı olmayı engeller.

Nehirler denizde kayboldukları gibi, erdemler de çıkarda kaybolurlar.

Nasihat etmek kolay, örnek olmak zordur.

En güzel hareketlerimiz bile, eğer onları oluşturan tüm nedenler herkesçe bilinmiş olsaydı, bize çoğu kez utanç verirdi.

İyi bir nasihatten faydalanmak, en az onu vermek kadar sağduyuya ihtiyaç gösterir.

Gerçek aşk bir hayalet gibidir. Herkes ondan bahseder ama gören çok azdır.

Kinimiz büyüdükçe, kin beslediğimiz kimseden daha küçülürüz.

Kıskançlığımız, kıskandığımız kişilerin mutluluğundan daha uzun ömürlüdür.

Herkes kabahati belleğinde bulur ama kimse bundan dolayı kendisinin yanlış hüküm verdiğine inanmaz.

Anlamlı François de La Rochefoucauld Sözleri

Kadınların çoğunun dostluktan bir şey anlamamaları, aşkı tattıktan sonra dostluğun yavan gelmesidir.

Mutsuzluğun tesellisi, onu belli etmekten alınan zevktir.

Eğer aşktan söz edildiğini duymamış olsalar, hiçbir zaman sevemeyecek olan insanlar vardır.

Küçük kusurlarımızı itiraf edişimiz, büyük kusurlarımız olmadığına herkesi inandırmak içindir.

Genel olarak insanı tanımak, bir insanı tanımaktan kolaydır.

Evlenmenin iyisi olur ama kusursuzu olmaz.

Nice kötü insanlar vardır ki, hiç iyi yanları olmasaydı daha az tehlikeli olurlardı.

Eğer başkalarını aşağı görmeseydik başkalarının yüksekten bakmalarından yakınmazdık.

Konuşmalara konu sağlayan zekâdan çok güvendir.

Güzel kadınlar için mücevher ne ise, yetenek için de yükseklik odur.

Kendi kusurlarımızın tam zıtlarıyla övünürüz: İradesiz miyiz, inatçı olmakla övünürüz.

İnsanların çoğu, aşk diye bir kelimenin olduğunu bilmeselerdi, onlar için hiçbir şey fark etmezdi.

Etkileyici François de La Rochefoucauld Sözleri

İlk sevdiklerinde kadınlar, âşıklarını severler, ötekilerde ise sevdikleri aşktır.

İnsanların çoğu için teşekkür, sadece daha büyük yardımlar için gizli bir umuttur.

Aldatılmanın en iyi yolu, kendini herkesten kurnaz sanmaktır.

Yaşlanmasını bilen pek az insan vardır.

Zeki bir adam ahmaklar meclisinde çok kere ne söyleyeceğini şaşırır.

İnsan, tehlikeyle karşılaşmadan cesur olup olmadığını anlayamaz.

Aşktan tedavi eden birçok ilaç vardır, ama iyileştireceği kesin olanı yoktur.

Basit düşünceli adam, yakınındaki her şeyi suçlamaktan zevk alır.

Yanıldığını asla kabul etmeyenler, en çok yanılanlardır.

Başkalarının gururuna dayanamayışımız, kendi gururumuzu incittiği içindir.

Becerikli bir adam çıkarlarının derecesini ölçerek bunların her birini önem sırasına göre izlemelidir. Açgözlülüğümüz çok kere bu sırayı bozar ve bizi,o kadar çok şeye birden saldırtır ki, en önemsizlerini fazla arzulamak yüzünden, en değerlileri elden kaçar.

Üstün niteliklerle doğmuş olmanın en gerçek belirtisi, kıskançlık duygusundan yoksun doğmuş olmaktır.

Kendimizi başkalarına benzetmeye, gizlemeye o kadar alışmışız ki en sonunda kendimizi gizleriz.

Doğal görünmek isteği kadar doğallığa engel olan bir şey yoktur.

İkinci bir sevgi bulamazsak, birincisine uzun süre bağlı kalırız.

Huzuru kendi içimizde bulamıyorsak başka yerde aramak boşunadır.

Dünyada başarılı olmak için biz, başarılı görünen her şeyi yaparız.

İnsan, denemediği her şeyde yüzde yüz başarısız olur.

Bazen sevdiğimizin bize yanıldığımızı belirtmesi, bizi aldatmasından daha ağır gelir.

Özlü François de La Rochefoucauld Sözleri

İnsan sevdiği kadar affeder.

Sevmekten usandığımız zamanlar,sevgilimizin sadakatsizliği bizi sadakat zorunluluğundan kurtardığı için, hoşumuza gider.

İnsan her yaşta çocuk gibidir. Başı daima sevgiden bir yastık arar.

İkiyüzlülük kötülüğün erdeme saygısıdır.

Bir adamın değeri, büyük yetenekleriyle değil, onları nasıl kullandığına bakılarak ölçülmelidir.

İnsanlar yaşlandıkça hem daha deli, hem daha bilge olurlar.

Tevazu, iki kere övünme isteğinden başka bir şey değildir.

Bizi takdir edenleri her zaman severiz ama takdir ettiklerimizi her zaman sevmeyebiliriz.

Bizler, sevdiğimiz dereceye göre affederiz.

Şiddetli rüzgarların, mum alevlerini söndürüp, büyük yangınları büsbütün körüklediği gibi ayrılıklarda, küçük sevgileri yok ederken, köklü bağlılıkları büsbütün yüceleştirir.

Büyük kusurlara sahip olmak, ancak büyük adamların imtiyazıdır.

Ciddiyet, zihin eksikliklerini örtmek için icat edilmiş bir tavırdır.

Öyle kusurlar vardır ki, büyük yetenekleri meydana getirirler.

Pişmanlık, yaptıklarımızdan duyulan acı değil, yaptıklarımızın sonucu olarak başımıza gelecekler karşı duyulan korkudur.

Bütün tutkular bize suç işletir ama, bizi en gülünç hatalara düşüren aşktır.

Sevmek sevmemek insanın elinde olmadığına göre, ne âşık sevgilisinin vefasızlığından, ne de sevgili âşığının kayıtsızlığından şikayette haklıdır.

Dine sıkı sıkıya bağlı olmak isteyen çoktur ama alçakgönüllü olmaya kimse yanaşmaz.

Franz Kafka Sözleri

Franz Kafka Sözlerini sizler için hazırladık bu sayfada. Anlamlı ve etkileyici Franz Kafka Sözlerini bu sayfada okuyabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

Franz Kafka, 3 Temmuz 1883 tarihinde taşralı Çek proletaryasından gelip zenginleşmiş bir tüccar olan baba ile aydın bir Alman yahudisi olan annenin ilk çocuğu olarak Prag‘da doğdu.

Franz Kafka Almanca ilk dili olmasına rağmen hem Fransızcıya hem de Çekceyi’de iyi derecede konuşabiliyordu. Franz Kafka ailevi nedenlerden dolayı çevresine yabancı bir birey olarak büyüdü.

Franz Kafka ilk olarak kimya eğitimi almıştır ama iki ay içinde bölümünü değiştirirek hukuk okumaya başlamıştır. Franz Kafka bu dönemde Alman Edebiyatı’na merak sarmıştır.

Kafka’nın hayatı aile baskısının altında geçmiş ve özellikle babasıyla düzgün bir ilişki kuramamıştı. 1912’de yazdığı “Hüküm” adlı öykü bununla ilgili ipuçları taşır. Aynı yıl “Dönüşüm (Değişim)” adlı uzun öyküyü de yazmıştır. Kafka’nın ilk romanı “Kayıp” adı altında 1913’de yayımlanmış, Kafka’nın ölümünden sonra ise “Amerika” adı altında tamamlanmış haliyle tekrar yayıma verilmiştir. 1922 yılında yazmaya başladığı “Şato” tamamlanamadan kalmıştır.

En Çok Beğenilen Franz Kafka Sözleri

Kötünün elindeki en ayartıcı silah, savaşa çağrıdır. Kadınlarla yapılan savaşa benzer ki sonu yatakta biter.

Yaşama başladığın anda iki ödev: Sınırlarını her an daraltmak ve bu sınırları aştığın anlarda da gizlenmeyi başarıp başaramadığını her an sorgulamak.

İnsanın belli başlı iki günahı vardır, öbürleri bunlardan çıkar: Sabırsızlık ve tembellik. Sabırsız oldukları için Cennet’ten kovuldular, tembelliklerinden geri dönemiyorlar. Ama belki de belli başlı sadece bir günahları var: Sabırsızlık. Sabırsızlıklarından ötürü kovulmuşlardı, sabırsızlıklarından otur geri dönemiyorlar.

Kötü, bazen insanın elinde bir alet gibidir; bilinsin ya da bilinmesin, eğer insan bunu yapmak istiyorsa, kaldırılıp bir kenara atılmasına ses çıkarmaz.

Kimi zaman şuna inanıyorum: birlikte yaşayamayacağız, boyun eğip rahatça uzanıvereceğiz yan yana, ölmek için. Ama ne olacaksa senin yanında olacak…

Franz Kafka Tarafından Söylenmiş 10 Güzel Söz

Üzüntü, özlem, yaşama olan bu bağlılığımla nasıl çıldırmıyorum daha? Çok yalnızım, dilsizlerin yalnızlığına benziyor yalnızlığım, onun için hoş görün bu gevezeliğimi, dinleyecek birini bulunca boşalttım içimi, susamazdım daha.

İnançtan yoksun olduğumuz söylenemez. Yaşamamız bile tek başına bir inanç değeridir.

Kötü davranmak bizden istenir; iyi davranmak ise, zaten içimizdedir.

Herkes beraberinde taşıdığı bir parmaklığın ardında yaşıyor.

Bir elmanın birbirinden farklı görünüşleri olabilir: Masanın üstündeki elmayı bir an olsun görebilmek için boynunu uzatan çocuğun görüşü ve bir de, elmayı alıp yanındaki arkadaşına rahatça veren evin efendisinin görüşü.

İnsanlarla düşüp kalkmak, insanı ayartıp kendini gözlemlemeye götürür.

Dünyanın acılarından uzakta kalmakta özgürsün, doğanın seçimine bağlıdır bu, nedir, kaçabileceğin tek acı da bu kendini uzaklaştırmadır.

İnsan aslında, nelere sahip olduğunu bilmeyen bir kapitalist.

İnsan, içinde yok edilemez bir nesnenin varlığından sürekli emin olmadan yaşayamaz; ancak, gerek sözkonusu nesne, gerek böyle bir güven kendisinden saklı kalabilir. Bu saklı kalışın dışavurum olanaklarından biri de, kişisel bir Tanrı’ya inanmaktır.

İnanmak, kendi içindeki yok edilemez cevheri kurtarmaktır, daha doğrusu kendini kurtarmaktır, ya da daha doğrusu yok edilemez olmaktır, hatta daha doğrusu olmaktır.

Anlamlı Franz Kafka Sözleri

Mektup yazmak aslında hayaletlerle ilişki kurmaktır ve üstelik sadece yazılan kişinin hayaletiyle değil, aynı zamanda kendi hayaletiyle de ilişki kurmasıdır.

Ne var ki, duygularımızla yaşamıyoruz her zaman, acınacak durumdaki aklımızla yaşamayı daha doğru buluyoruz.

Olumsuzlama gücü, insanın savaşçı yapısının en doğal dışavurumu; değişen, kendini yenileyen, çürüdükçe canlanan bu güce her zaman sahibizdir, ama cesarete değil ve zaten yaşamın kendisi bir olumsuzlamadır, dolayısıyla olumsuzlamak onaylamaktır.

Kendimden başka hiçbir eksiğim yok.

Yazmak, mutlak bir yalnızlıktır, kişinin kendi benliğinin soğuk boşluğuna düşmesidir.

Bir hedef var, ama yol yok; bizim yol dediğimiz şey, bir duraksamadır.

Senin karşında bir parça da olsa direnebilmek için, kısmen de bir tür intikam olarak, çok geçmeden sende fark ettiğim küçük, gülünç şeyleri gözlemlemeye, biriktirmeye abartmaya başladım. Sözgelimi senin çoğu zaman yalnızca görünüşte senden üstün olan kişilere kolayca hayran kalmanı ve bunları, diyelim bir imparatorluk müşavirini ya da bunun gibi bir şeyleri durmadan anlatabilmeni diğer taraftan senin, babamın kendi değeri için, böyle değersiz onaylara ihtiyaç duyması ve bunlarla böbürlenmesi üzerdi de beni.

Beyinlerimiz savaşsın isterdim ama görüyorum ki siz silahsızsınız bayım.

Sadece burada ıstırap ıstıraptır. Bu demek değildir ki, burada ıstırap çekenler bir başka yerde de çektikleri ıstıraptan ötürü ödüllendirilecek; bunun anlamı, bu dünyada ıstırap denen şeyin bir başka dünyada değişmeyip, yalnız karşıtından bağımsız kılınacağı ve mutluluğa dönüşeceğidir.

Nedense artık sana hiçbir şey yazamıyorum; yalnızca bizi, kalabalık dünyanın ortasında bizi, yalnızca bizi ilgilendiren konular hariç. Yabancı olan her şey, yabancı kalıyor. Haksızlık bu! Haksızlık! Ama dilim dönmüyor ve yüzüm koynuna yaslanmış.

Eğer bir hedefiniz var ve ona ulaşma yolunu göremiyorsanız, o yolun adı ‘tereddüt ‘tür.

Önceleri sorularıma neden cevap alamadığımı anlayamıyordum, şimdiyse soru sorabileceğime nasıl inanabildiğimi anlayamıyorum. Ama gerçekte inanmıyordum ki, soruyorum sadece.

Bastığın yerin iki ayağının kapladığından daha büyük olamayacağını anlamak ne büyük bir mutluluktur.

Kapımın eşiğinden atılan mektuplarının üzerinden atlıyorum her gün. Açmıyorum, okumuyorum. Daha fazla özleyeyim diye.

Eğer okuduğumuz bir kitap bizi kafamıza vurulan bir darbe gibi sarsmıyorsa, niye okumaya zahmet edelim ki?

Doğru yol gergin bir ip boyunca gider; yükseğe değil de, hemen yerin üzerine gerilmiştir bu ip. Üzerinde yürünmek değil de insani çelmelemek içindir sanki.

Dünyada korku, acı ve yalnızlığın varlığını algılayabiliyor, ama bunları da yüzeye sürtünüp geçerlermiş gibi bulanık, genel duygular olarak anlayabiliyor. Bütün öbür duyguları yok sayıyor; bizim duygu olarak nitelendirdiklerimizi o salt kuruntu, peri masalı, anılarımızın ve bilgilerimizin yansıması olarak görüyor. Başka türlü nasıl olabilirdi ki, diye düşünüyor, çünkü duygularımız, bırakalım olayların karşılarına çıkmayı, onlara asla yetişemiyorlar bile. Akıl almaz bir hızla kuşlar gibi gelip geçen olaylardan önce ya da sonra yaşıyoruz duyguları; onlar düşsü kurgulardırlar ve sadece bizimle sınırlıdırlar. Gece yarısının ıssızlığında yaşıyoruz, gündoğumunu ve günbatımını doğuya ve batıya dönerek hissediyoruz.

Etkileyici Franz Kafka Sözleri

Bir topluluğu kontrol etmek, bireyi kontrol etmekten kolaydır. Bir topluluğun ortak bir amacı vardır. Bireyin amacı ise her zaman için şaibelidir.

Ama bütün dumanların altında ateş vardır.

Yorgunum, hiçbir şey bilmiyorum; tek istediğim, yüzümü kucağına koymak, başımın üzerinde dolaşan elini hissetmek ve sonsuza dek öyle kalmak.

Düz bir yolda yürüyor olsaydın, tüm ilerleme isteğine rağmen hala gerisin geriye gitseydin, o zaman bu çaresiz bir durum olurdu; ama sen dik, senin de aşağıdan gördüğün gibi dik bir yamacı tırmandığına göre, adımlarının geriye doğru kayması, bulunduğun yerin durumundan ileri gelebilir, o zaman da umutsuzluğa kapılmana gerek yoktur.

Gerçek bölünemez, bu yüzden kendini tanıyamaz; her kim onu tanımak isterse bir yalan olmak zorundadır.

Sonsuzluk olsam bile kendimin içinde çok darım.

Sayısız sığınak vardır, ancak kurtuluş yolu tektir; ama kurtuluş olasılıkları yine de sığınaklar kadar çoktur.

Kendini sonsuz küçültmek ya da sonsuz küçük olmak. Birincisi mükemmellik yani eylemsizliktir; ikincisi başlangıç yani eylemdir.

Bir kitap, içimizdeki donmuş denize inen balta gibi olmalı.

Dünyadan elini eteğini çeken herkes herkesi sevmelidir, onların dünyasından da elini eteğini çekmektedir çünkü. Böylece gerçek insan doğasının iç yüzünü sezmeye başlar; bu varlık sevilmez de ne yapılır; ama bunun tek koşulu vardır: Sevilenin dengi olmak.

Yasama başladığın anda iki görev; sınırlarını her an daraltmak ve bu sınırları aştığın anlarda da gizlenmeyi başarıp başaramadığını her an sorgulamak.

En kötüsü de sahip olmadığın şeylere ait olmandır.

Cennet’te yaşamak üzere yaratılmıştık ve Cennet bize hizmet etmek için düzenlenmişti. Sonra yazgımız değiştirildi; Cennet’in yazgısında da bir değişiklik oldu mu, bu hiçbir yerde belirtilmiyor.

Odandan çıkman gerekmez, masanda oturmaya devam et ve dinle. Dinleme bile, sadece bekle. Bekleme bile, gerçekten sakin ve yalnız ol. Dünya özgürce sunacaktır kendini sana. Maskesinden sıyrılmak için başka seçeneği yok, huşu içinde yuvarlanacaktır ayaklarının dibine.

Özlü Franz Kafka Sözleri

Kendini insanlığa bakarak sına. Şüphe edeni şüpheye, inananı inanca götürür bu.

Bu yaşamın hazları, yaşamın kendi hazları değil, ama bizim daha yüce bir yaşama yükselme korkumuzun hazzıdır; bu yaşamın eziyetleri yaşamın kendi ıstırapları değil, ama bu korkudan dolayı kendimize yaptığımız eziyettir.

Umut olmasına var. Sınırsız denecek kadar çok umut var. Ama bizim için değil.

Sonbaharda bir yol gibi: temiz pak süpürüyorsun, sonra yol bir kez daha kurumuş yapraklarla örtülüyor.

Bilgeliğin başladığına ilk işaret, ölmek isteğidir. Bu yaşam dayanılmaz görünür, bir başkası ise erişilmez. İnsan ölmek istediği için utanmaz artık; nefret ettiği eski hücresinden alınıp ilk işi nefret etmeyi öğrenmek olacağı yeni hücresine konulmak için yalvarıp yakarır. Bunda belirli bir inancın kalıntısı da etkilidir; taşınma sırasında efendi koridorda görünecek, tutukluya şöyle bir bakacak ve diyecektir ki: “bu adamın yeniden hücreye kapatılmasına gerek yok. O bana geliyor artık.

Bu gece de sana mutlu uykular dilerken her şeyimi sana veriyorum bir solukta. Benim mutluluğum sende erimektedir.

Ölümün olduğu bu dünyada hiçbir şey ciddi değildir aslında…

Dalgaların bir su damlasını kaldırıp kıyıya atması, denizdeki ezeli dalgalanma olayını asla engellemez; hatta denizdeki dalgalanma, kıyıya atılan damlaya borçludur varlığını.

Önümde dursan ve bana baksan; içimdeki acılar hakkında ne bilebilirsin ki; ben seninkiler hakkında ne bilebilirim ki? Ve ayaklarına kapanıp ağlasam ve anlatsam; sana cehennemin sıcak ve korkunç olduğunu anlatsalar; benim hakkımda cehenneme ilişkin bildiklerinden daha fazla bilecek misin? Bu yüzden bile biz insanlar cehennemin kapısının önündeymişiz gibi birbirimizin karşısında o kadar saygılı, o kadar düşünceli, o kadar sevgiyle durmamız gerek.

İstasyonda bana bakan yüzünü düşündüm, unutamayacağım bir doğa olayıydı bu…

Aylar sonra ilk defa gözlerim bir işe yarayacak, seni görerek.

Sonsuzluk yolunda nasıl böylesine kolayca ilerleyebildiğine hayret eden birisi vardı; gerçekte hızla bayır aşağı yuvarlanıyordu.

Kıyamet Günü’nü böyle adlandırmamızın nedeni ancak bizim zaman kavramımızdandır; aslında o bir tür sıkıyönetim mahkemesidir.

Her şey bir aldatmacadır: en az yanılmaya bakmak, normal ölçüler içinde kalmak, en aşırının peşinden gitmek.

Dünyayla arandaki savaşımda, dünyanın yanında ol.

Yasa önünde nöbet tutan bir bekçi vardır. Taşralı bir adam bir gün ona gelip yasaya girme izni ister. Ancak bekçi, o anda izin veremeyeceğini söyler. Adam düşünür ve daha sonra girip giremeyeceğini sorar. Belki der bekçi, ama şimdi olmaz. Bekçi her zamanki gibi açık duran kapının önünden çekilir ve adam içeri bakmak için eğilir. Bunu gören bekçi güler ve şöyle der: ‘Madem ki girmeyi bu kadar çok istiyorsun, beni aşarak içeri girmeyi bir dene bakalım. Ama bil ki ben güçlüyüm. Üstelik bekçilerin en küçüğüyüm. Her bir salonun girişinde gitgide daha güçlü bekçilere rastlayacaksın. Üçüncüsünden itibaren onların görüntüsüne ben bile katlanamıyorum.’ Taşralı adam bunca zorluk çıkacağını beklememiştir. Yasanın herkese her zaman açık olduğunu sanmıştır.

Victor Hugo Sözleri

Victor Hugo Sözlerini sizler için hazırladık bu sayfada. Anlamlı ve etkileyici Victor Hugo Sözlerini bu sayfada okuyabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

Fransız şair ve yazar Victor Hugo, Fransa tarihinin en çalkantılı günlerinde, 1802’de dünyaya geldi. Annesi ve babası arasındaki anlaşmazlıklar yüzünden çocukluğu sorunlu geçti. Latin edebiyatıyla ilgili iyi bir eğitim aldı. Hukuk Fakültesi’ne girdi. 1816 yılından sonra edebiyata yöneldi.

Fransa’nın en üretken yazarı Hugo, 1830′ larda “Romantizmin en güçlü beyni” olarak nitelendirildi. 15 yaşındayken bir şiiriyle Akademi Ödülü’nü kazandı. 17 yaşında Toulouse Edebiyat Akademisi’nin en büyük ödülü olan Altın Zambak’ı aldı. 1825’te Légion d’Honneur nişanının sahibi oldu.

Victor Hugo’nun temel yetisi, şaşırtıcı bir sözsel ve ritmik ustalığa dayanan güçlü ve yaratıcı bir hayal gücüdür. Hugo, gerçekliği yakalayıp şaşmaz çizgilerle dile getiren bir yazardır. Duyarlığı, yaşayan, seven, umut eden her şeye, özellikle, çocuklara, alçakgönüllülere, düşkün ve mutsuz kişilere yöneliktir.

Hugo çok sayıda roman, şiir ve oyun yazdı ama en çok, çarpık vücutlu bir zangocun ve aşık olduğu güzel kadının öyküsünü anlatan Notre Dame’in Kamburu (1831) ve ömür boyu hapse mahkum olan masum bir adamın öyküsünü anlatan Sefiller (1862) romanlarıyla tanınır.

Victor Hugo 22 Mayıs 1885’te 83 yaşındayken zatürreden öldü. Ülkede büyük bir yas havası oluştu. O sadece edebi bir figür değil aynı zamanda Fransa’da Üçüncü Cumhuriyet’e ve demokrasiye yön veren bir devlet adamıydı. Zafer Takı’ndan gömüleceği Panthéon’e kadar götürüldüğü cenaze törenine iki milyondan fazla insan katıldı. Hugo, Panthéon’da Alexandre Dumas ve Émile Zola gibi önemli yazarlarla aynı yerde yatıyor. Fransa’da pek çok büyük yere onun adı verildi.

En Çok Beğenilen Victor Hugo Sözleri

Bazen aIabiIeceğin en büyük intikam; affetmektir. Ve bazen karşıdakine veriIebiIecek en güzeI cevap; güIüp geçmektir.

Yerini vaktinde terk etmeyi bilmek gerçek olgunluktur, sadece acizler kalmakta ısrar eder.

Affetmek, iyi insanIarın intikamıdır.

ZorIuk adam eder, boIIuk hayvan eder.

Hayattaki en güzel mutluluk sevildiğinden emin olmaktır.

Zamanı geImiş bir fikir, dünyadaki bütün güçIerden üstündür.

Victor Hugo Tarafından Söylenmiş 10 Güzel Söz

ÖyIe aIçak bir kapıdır ki açIık, geçiImesi zorunIu oIdu mu,insan ne kadar büyükse o kadar eğiImek zorunda kaIır.

Kadınlar zayıftır ama anneler kuvvetlidir.

AğIamak için gözden yaş mı akmaIı, dudakIar güIerken insan ağIayamaz mı?

Kurnazlığın, hilenin olduğu yerde küçüklük vardır.

İyi bir kadınIa iyi bir erkek birIikte değiIdir. Çünkü kadınIar, kötü erkekIere aşık oIup iyi erkekIerIe dertIeşir.

Okumak gıdadır. Okuyan insanlık, bilen insanlıktır.

ÇaIışmak, uçup gidebiIecek bir aIışkanIıktır; bırakması koIay, yeniden başIaması zor bir aIışkanIıktır.

ÖIdürmek için siIah, hançer mi oImaIı? SaçIar bağ, gözIer siIah; güIüş, kurşun oIamaz mı?

İlk adalet, insanın kendi vicdanıdır.

Devrimler bir rastlantıdan değil de bir ihtiyaçtan oluşur.

Anlamlı Victor Hugo Sözleri

Herhangi birinin senden nefret etmesinin asıI nedeni; senin gibi oImak istediği haIde asIa senin gibi oIamayacağını biImesidir.

Bir insan sefalet bataklığına düşmeyi görsün.Çırpındıkça aşağılara iner.Biri çıkıp da elinden tutmayacak olursa, gırtlağına kadar batar; bütün ümitleri söner.O zaman dehşetlerin en korkuncu mümkün hale gelir.Kaybedeceği bir şeyi kalmadığını düşünerek değil krala, Tanrı’ya bile küfreder…Baba, anne. kardeş, evlat, akraba, kumarbaz, ayyaş, hırsız, fahişe onun nazarında birdir.En adi suçu bile işlerken yüzü kızarmaz; vicdanı kendisini rahatsız etmez.

Tanrı, hiç bir çocuğu kötü olsun diye yaratmaz! Onu kötü yapan, kötü eğitimdir!..Kötü anne-baba, kötü çevre, kötü yönetim balçık gibidir, zavallı yavruları da çekip yutar.

Bence, ne yapılsa da iki insanın hakkı ödenmez. Bunlar: öğretmen ve annedir.

Tuhaf, bazı kimseIer birinden nefret etmeden başkasını sevemezIer.

Çocuğunu kaybeden bir anne için her gün ilk gündür; bu ıstırap ihtiyarlamaz.

Düşünceye daImış adam işsiz değiIdir. Görünen iş vardır, bir de görünmeyen iş.

HırsızIık, para, maI mı çaImaktır? Saadet çaImak, hırsızIık oImaz mı? SoIması için güIü daIından mı koparmaIı? Pembe bir gonca iken güI daIında soImaz mı? ÖIdürmek için siIah, hançer mi oImaIı? SçIar bağ, gözIer siIah, güIüş kurşun oIamaz mı?

Düşünme zihnin işi, hayaI ise zevkidir. Düşünme yerine hayaI etmek, zehri besinden ayırt edememektir.

Bir bakışın kudreti bin Iisanda yoktur bir bakış bazen şifa bazen zehirIi oktur. Bir bakış bir aşığa neIer neIer anIatır. Bir bakış bir aşığı saatIerce ağIatır. Bir bakış bir aşığı aşkından emin eder sevişenIer daima gözIerIe yemin eder.

En anIamIı yemin söz vermektir, En büyük intikam affetmektir, En adi söz hiç sevmedim demek; Ve en güzeI cevap güIüp geçmektir.

Gerçek aşk şafak gibi aydınlık mezar gibi sessizdir.

Etkileyici Victor Hugo Sözleri

OrduIarı durdurmak mümkündür, fikirIer ise durduruIamaz.

Hayatın en yüce mutluluğu kişinin sevildiğine, kendisi olduğu için hatta kendine rağmen sevildiğine inanmasıdır.

Yumuşak oIma eziIirsin, sert oIma kırıIırsın.

Elden geldiğince az günah işlemek, kişinin yasasıdır. Hiç günah işlememek, meleklerin düşüdür. Dünyasal olan herşey günaha bağımlıdır. Günah yer çekimi gibi bir güçtür.

Hayat, her gidenin ardından koşmaya değmez biImeIisin. Sen geIecek oIanIarı bekIe, gidecek varsa bırak gitsin.

Suçlu olan, günah işleyen değil, karanlığı yaratandır.

Öğrendikten ve sevdikten sonra daha çok acı çekersin.

Aşk, iki insanı eritip bir vücut yapar ve iki kanat takar. Yücelere doğru uçmak için kanat, kanat için de sevgi gerek.

Mutlu olmak yetmez, halinden memnun olmak da gerek.

Erkeğin sefaletini gören, sefaleti tam anlayamaz.Sefaleti anlamak için kadının sefilini görmeli.Belki ondan daha derin olan gerçek sefalet, çocuğun sefaletidir.

İyi oImak koIaydır, zor oIan adiI oImaktır.

Gitme! diyebilecek kadar güçlü olmalı insan. Çünkü hiç kimse, kaybettiklerini unutabilecek kadar güçlü değil.

İnsanIarda eksik oIan güç değiI iradedir.

Elmaslar sadece toprağın karanlıklarında, gerçekler sadece düşüncenin derinliklerinde bulunur.

Gerçekten mutIu oImak için mutIuIuğa sahip oImak yetmez. Onu hak etmek gerekir.

Özlü Victor Hugo Sözleri

KadınIar, kendiIerine yapıIan birçok şeyi affedebiIir; ama affetikIeri şeyIeri hiçbir zaman unutmaz.

GençIiğe, yaşIıIıktan çok hürmet etmeIiyiz.

GüzeIIik tektir, çirkinIik bin türIüdür.

ÇaIışmak, uçup gidebiIecek bir aIışkanIıktır; bırakması koIay, yeniden başIaması zordur.

Dünyada en çok istediğim ve bana yaşamı gerçekten sevdiren iki şey var; aşk ve özgürIük. Aşk uğruna gerekirse, yaşamımdan vazgeçerim. ÖzgürIük uğruna ise aşkımı da feda ederim.

FakirIik, insanın sözde dostIarını uzakIaştırır.

Kadını güzeI yapan Tanrı, sevimIi yapan ise şeytandır.

Bir çocuğa “yaIan söyIeme” demeyin. Doğruyu söyIe deyin. Birincisinde suçIamış, ikincisinde yoI göstermiş oIursunuz.

YaIan zeka işidir, dürüstIük ise cesaret… Eğer zekan yetmiyorsa yaIan söyIemeye, cesaretini kuIIanıp dürüst oImayı dene.

Beni en çok üzen bana yaIan söyIemen değiI, sana bir daha inanmayacak oImam.

Kadınsız bir erkek horozsuz bir tabanca gibidir; erkeği ateşIeyen kadındır.

Siz yardım ediImiş bir yoksuIIuk istiyorsunuz. Biz ise ortadan kaIdırıImış bir yoksuIIuk. O yüzden anIaşamıyoruz.

KaIabaIıkIar her zaman tehIikeIidir. İçinde ruhIarını ucuza satan aIçakIar barındırır.

En karanIık gece biIe sona erer ve güneş tekrar doğar.

Hiç kimse vazgeçiImez değiIdir ve hiç kimse kendini vazgeçiImez sanan biri kadar aptaI değiIdir.

Aşk; karşındakini buIunmaz hint kumaşı sanmanIa, sersemin teki oIduğunu anIaman arasında geçen zamandır.

Bir şey oImayı değiI, birisi oImayı amaç edinin.

Zeka, karımdır. HayaI gücü, metresimdir. Hafıza, uşağımdır.

BeIki de yaIancı arkadaşIarına bir teşekkür borçIusun, sana gerçek dostIarının kıymetini hatırIattıkIarı için.

Herkes öIür ama herkes (gerçekten) yaşamaz.

Az yaIan söyIenmez; yaIan söyIeyen her yaIanı söyIer!

Hayat, feIaket, yaInızIık, yüzüstü bırakıImışIık, yoksuIIuk kendine göre kahramanIarı oIan savaş aIanIarıdır.

Kırk yaş gençIiğin ihtiyarIığı, eIIi yaş ihtiyarIığın gençIiğidir.

Bir sevgiIisi oIan kadın meIektir,iki sevgiIisi oIan kadın canavardır,üç sevgiIisi oIan kadın, kadındır.

Gitme diyebiIecek kadar güçIü oImaIı insan hayatta. Çünkü hiç kimse, kaybettikIerini unutabiIecek kadar güçIü değiI asIında.

Ekmeksiz hürriyet, hürriyetsiz ekmek düşünüIemez.

Aşk bir deniz, kadın onun kıyısıdır.

Abraham Maslow Sözleri

Abraham Maslow Sözlerini sizler için hazırladık bu sayfada. Anlamlı ve etkileyici Abraham Maslow Sözlerini bu sayfada okuyabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

Abraham Maslow 1 Nisan 1908’de Rus göçmeni Musevi bir ailenin yedinci çocuğu olarak New York’ta dünyaya geldi.

Eğitimli olmayan ailesinin ısrarları ile hukuk okumaya başladı. Üç dönem sonunda hukuk eğitimini bırakıp felsefe ve psikoloji ile ilgilenmeye başladı.

Doktorasını da Wisconsin’de verdikten bir sene sonra, E. L. Thorndike ile cinsellik üzerine çalışmak üzere Columbia’ya gitti. Bu dönemde Adler, Fromm, Horney gibi psikanalistler ve Gestatlçilerle tanışma imkanı buldu.

Brooklyn Üniversitesi’nde psikoloji dersleri verdi ve Brandeis Üniversitesi’nde psikoloji bölümü başkanlığı görevlerini yürüttü.

Emekli olduktan sonra taşındığı Kaliforniya’da geçirdiği kalp krizi sonucu 1970 yılında hayata veda etti.

En Çok Beğenilen Abraham Maslow Sözleri

Evet, denge ve uyumluluk acıyı azalttığı için iyi olabilir; ama belki de daha yüce bir ideale doğru ilerlemenizi engellediği için kötüdür.

Eğer bile bile gücünüz yettiğinden daha azını olmayı planlıyorsanız; sizi uyarırım, hayatınızın geri kalan kısmında mutsuz olacaksınız. Kendi yeteneklerinizden ve olanaklarınızdan kaçıyor olacaksınız.

Sevgi, gizli güçleri algılamakla kalmaz, aynı zamanda bunları gerçekleştirir de. Sevginin yokluğu potansiyeli kesinlikle bastıracak, hatta öldürecektir.

Sahip olduğunuz tek şey bir çekiçse, her şeyi bir çivi olarak görmeye başlarsınız.

Yazgıların en güzeli, bir insanın sahip olabileceği en büyük hazine, tutkuyla yaptığı bir iş için ona para ödeniyor olmasıdır.

Abraham Maslow Tarafından Söylenmiş 10 Güzel Söz

Oturduğu yerle iftihar eden bir insan görmeyi severim. Sevdiğim diğer bir şey de bir insanın oturduğu yerde kendisiyle iftihar ettirecek şekilde yaşamasıdır.

Psikolojik anlamda gelişmiş insanlar, kendi özerk yasa ve kurallarıyla kendilerini yönetirler. Aslında dış gerçekliğe uyum göstermez, dış gerçeklik tarafından şekillendirilemezler. Dış gerçeklikle başa çıkmak üzere donatılmamışlardır.

Kişi eksikliklerini doyurmaya ne kadar eğilimliyse karşısındaki insanı bir araç olarak değil özgün ve kendi içinde bir amaç olarak algılaması, onu düşkünlükten, ödülden, kullanılabilirlikten bağımsız bir şekilde algılayabilmesi de o denli zorlaşacaktır.

Genellikle en mükemmel olduğumuz anlarda gözümüze çarpan kendimiz olmaktan korkarız.

Gelişimin ileri aşamalarında kişi temelde yalnızdır ve kendinden destek alması gerekir.

Yaşadığımız her an önümüzde iki seçenek vardır; gelişime doğru bir adım atmak ya da güvende hissetmek için bir adım geri kalmak.

Her birimizin kavraması gereken yaşamsal ve dokunaklı bir gerçek var: Türümüze özgü erdemlerden her uzak düşüşümüz, kişinin kendi doğasına karşı işlediği her suç, ayrıcalıksız herkes bilinçaltımızda bir iz bırakır ve kendimizi küçük görmemize neden olur.

Birinci sınıf bir çorba, ikinci sınıf bir tablodan daha yaratıcıdır.

Genellikle en mükemmel olduğumuz anlarda gözümüze çarpan kendimiz olmaktan korkarız.

Kendi kendisiyle barış yaşamak istiyorsa; müzisyen müzik yapmalı, ressam resim yapmalı, şair şiir yazmalıdır.

Anlamlı Abraham Maslow Sözleri

Aklında uyku olan kişi, heɾ şeyi yatağı olaɾak göɾüɾ..

Bir insanın daha dürüst olmayı seçmesi, kendi takıntı ve saplantılarını sağaltmaya çalışmasından çok daha kolaydır.

Gelişim ve ilerleme, acı ve çatışma ile sağlanabilir.

İnsan, ne olmaya muktedirse “o” olmalıdır.

Anlamak, sevmenin olmazsa, olmaz kuɾalıdıɾ.

Eğitimin hedeflerinden biri, yaşamın değerliliğini öğretmek olmalıdır.

Kişinin bütün ihtiyaçları giderilse bile, eğer birey kendine uygun olan şeyi yapmıyorsa, kısa bir süre sonra yine hoşnutsuzluk ve huzursuzluk ortaya çıkar.

Hastalık, belirtilerin var olması mı demektir? Ben hastalığın, var olması gereken belirtilerin ortaya çıkmaması durumu olduğunu savunuyorum.

Çocuğɑ sɑdece kızgınlığını nɑsıl denetlemesi gerektiği değil, nɑsıl ve ne zɑmɑn ortɑyɑ koyɑcɑğı dɑ öğretilmelidir.

Tümüyle insan olmaya en yakın insanlar bile temel insani çıkmazdan yakalarını sıyıramazlar. İnsan, aynı anda, hem yalnızca bir yaratık hem de tanrısal bir varlıktır. Güçlü ve zayıf, sınırlı ve sınırsız, yetişkin ve çocuk, korku dolu ve yüreklidir. İlerler, geriler, kusursuzluğu arar ama aynı zamanda korkar kusursuzluktan. Hem ödlektir hem kahramansı.

Namık Kemal Sözleri

Namık Kemal Sözlerini sizler için hazırladık bu sayfada. Anlamlı ve etkileyici Namık Kemal Sözlerini bu sayfada okuyabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

Namık Kemal, 21 Aralık 1840 tarihinde Tekirdağ’da dünyaya geldi. Babası Yenişehir’li Mustafa Asım Bey, annesi ise Arnavut asıllı olan Fatma Zehra Hanım’dır. Çocukluğu dedesi Abdülatif Paşa’nın yanında geçti. Namık Kemal, özel dersler alarak kendisini yetiştirdi. Arapça ve Farsça dilerini öğrendi. Daha sonra ailesiyle birlikte İstanbul’a taşındı. Burada Bayezid Rüştiyesi ve Valide Mektebi’nde öğrenim gördü.

Namık Kemal Osmanlı’dan bu yana Türkiye’nin gelişme ve modernleşme çabalarına anlam veren kişidir. Türk modernleşmesinde hem halka hitap eden hem de bürokrat kalabilen ender insanlardandır. Yine hem İslamcı, hem de katı bir muhalif olması da onun farklı yönlerindendir. Yeni Osmanlı düşüncesi içerisinde müstesna bir yere sahiptir. Ziya Gökalp ile birlikte Türkiye düşüncesinin sembolik isimlerinden biridir.

Namık Kemal ismi edebiyatımızda iki kelime ile özdeşleşmiştir: “hürriyet” ve “vatan”. Bu iki kavramın düşünce hayatındaki timsalidir. Düşünce tarihinde de ayrı bir konumun sahibidir. Türk-İslâm edebiyat geleneği ile beslenen ve sonraları batıyı kendinde sentezleyen bir anlayışa sahiptir. Türk edebiyatının doğu ve batı temellerini yazdıklarında özümsemiştir. Vatan şairi olarak anılması da, çağdaş düşünce sistemlerini vatanperver bir anlayışla Türk düşüncesinde temsil etmesinden ileri gelir.

En Çok Beğenilen Namık Kemal Sözleri

İşte sen can, ben vücut! Sen muhabbet, ben gönül! Sen güzellik, ben aşk! Sen, güneş gibi yüzüne baktıkça gözlerimi yaş içinde bırakıyorsun; ben, gölge gibi, senin -yalnız senin- ayağının altında sürünüyorum!

Vatan! Vatan! Vatan tehlikede, diyorum işitmiyor musun? Beni Allah yarattı, vatan büyüttü. Beni Allah besliyor, vatan için besliyor! Ben anamın karnından vatana geldiğim zaman açtım, vatan karnımı doyurdu! Çıplaktım, vatan sayesinde giyindim. Vatanın nimeti kemiklerimde duruyor. Vücudum vatanın toprağından, nefesim vatanın havasından!

Vatan sevgisinden maksat, toprağa değil, onun üstünde yaşayan insanlara duyulan sevgidir.

Güzelliği seyretmek yetmiyor da elini uzatırsın. Ey acı çeken âşık, sen buldukça bunuyorsun.

İnsan her adımını mezardan uzaklaşmak için atar, yine de her adımda mezara bir adım daha yaklaşır.

Namık Kemal Tarafından Söylenmiş 10 Güzel Söz

Bir kere düşün! Vatan ki, herkesin hakkını, hayatını korurken, onun korunması gerekince vatan çocuklarını sınıra kırbaçla sürüyorlar. Vatan ki, herkesin gerçek annesi iken, birçok adamlar, sağlığında sütünden, hastalığında ilacından geçinmeye çalışıyorlar. Vatan ki, her karış toprağı atalarımızdan birinin kanı ile yoğrulmuş iken, kimse üzerine iki damla gözyaşı dökmek istemiyor. Vatan ki, kırk milyon can besliyor, hala uğrunda isteyerek can verecek kırk kişiye sahip olamamış. Vatan ki bir zamanlar kılıcının gölgesinde birkaç devlet yaşarken, şimdi birkaç devletin yardımı ile kendini koruyabiliyor. Vatan ki hala erkeklerimiz manasını bilmiyor, kadınlarımız adını işitmemiş. İşte, -kibir say, gurur say, delilik say, her ne sayarsan say! -ben o vatanı sana, bana muhtaç görüyorum.

Ömrümün her lezzetini kaybettikten sonra, kara toprağın nesi var? Birkaç dakikalık can acısından mı korkacağım?

Beyim, sen beni vatanın için terk ettin, ben seni kimin için terk edeyim? Benim vatanım da sendin, canım da sendin!

İnsan ne söylediğini bilmeli, fakat her bildiğini söylememelidir.

Vatanını sevmeyen adamdan nasıl aşk beklersin?

Ne mal iledir beyim ululuk, kemal iledir.

Ülkedeki ahlak bunalımının bir kaynağı da; ana babanın çocuk eğitiminde tuttukları yoldur.

İnsan, dünyada sevdiği kadar yaşar!

Kimsenin lütfuna olma tadıp, bedeli cevheri hürriyettir.

İnsanoğlu garip bir yaratıktır. Zamanla her şeye alışır ve alışmadığı her şeyden korkar.

Anlamlı Namık Kemal Sözleri

Dünyaya gelmek hüner değildir. Yüksel ki yerin bu yer değildir.

İnsan vatanı sever, çünkü hürriyeti, rahatı, hakkı vatan sayesinde kaimdir.

Öç! Ne sevimsiz, ne iğrenç söz! Öç alınacak da ne olacak? Yiten mutluluk geri mi gelecek?

Bu kadar adam gördüm, içlerinden hiçbiri dünyadan hoşnut değil, hiçbiri de dünyadan gitmek istemez.

Sevdiğini üzmemek için doğruyu gizleme! Çünkü bir vakit gelir ki sevdiğin o gizlediğin haberi öğrenir de korktuğundan fazla üzülür.

Köpektir zevk alan sayyad-ı bi insafa hizmetten.

Ufuk, aynı umut gibidir. Sen hep yaklaşıyorum sanarak gidersin, o hep senin ilerlediğin kadar uzaklaşır.

Zihin fukara olunca, akıl ukala olurmuş.

Anlasa utancımdan, anlamasa kederimden öleceğim.

Düşene gülen acıyandan çok bulunur.

Şeytanın gönlünü bir ümitle doldurur ve bu ümidin gerçekleşeceğine inandırırsan onu bile aldatabilirsin.

İnsan her nefesini mezardan uzaklaşmak için alır ama her nefes alışında ömründen bir nefeslik zaman azalır.

Etkileyici Namık Kemal Sözleri

Vatan yaşamazsa, insan yaşamaz. Belki yaşayan bulunur. Evet! Belki bulunabilir. Yok yok, yaşayan bulunur; ama insan değildir. İnsan vatanının ayaklar altında çiğnendiğini görürse yaşamaz.

Bazen fikirlerini de değiştirmelisin, çünkü sen fikirlerinin kölesi değil, sahibisin.

Her gün bin kere kendini öldürmeye kalkışırdı. Sonra bu dünyaya kendi iradesiyle gelmediğini düşünerek, öteki dünyaya da kendi isteğiyle gitme hakkını kendinde göremezdi.

Okumayı öğrenmek, en güç sanattır. Ademin hayvaniyeti yemekle, insaniyeti okumakla kaimdir.

Bir haber bir evden bir eve gidinceye kadar yarısı etrafa dökülüyor. İçine yarıdan fazla yalan karışıyor. Manastır’dan Bağdad’a gelen havadisten ne öğrenilebilir?

Vatan, bize kılıcımızın ekmeğidir.

Uyusam rüyamda sen, uyansam hayalimde sen! İnsan içinde olsam gönlümdesin! Yalnız kalsam karşımdasın! Daima sen! Daima sen! Vücudumu mu istersin? İşte, esirinim! Canımı mı istersin? Al da kurtulayım!

İnsan, ne idraksız mahlûktür! Herkes kimsenin sağ kalmadığını bilir de, kendi öleceğine inanmak istemez.

Siz vatan için ölecek birini arıyorsunuz. Öldürmeye gücüm yetmiyor belki ama ölmeyi pekala başarabilirim.

Bilir misin, bence vatan iman ile birliktedir. Vatanını sevmeyen Allahını da sevemez.

Ne mümkün zulm ile bidad ile imha-i hürriyet.

Gideceğim! Gideceğim! Gideceğim! Gideceğim! Yoluma cehennemin ateşleri saçılsa, yine gideceğim! Göğsüme Azrail’in pençesi dayansa, yine gideceğim! Babamın mezarını çiğnemek gerekse, yine gideceğim! Annemin vücudu ayağımın altında ezilecek olsa, yine gideceğim! Gerçekten benim için öleceğini bilsem, yine gideceğim!

Özlü Namık Kemal Sözleri

Vatanımız için ölmeye mi geldiniz? Niçin vatanınızdan çıktınız? Pekala, çıktınız; ölseniz… Ölüm karşınıza gelince şahin görmüş ördek gibi kaçarsınız… Öldürecek adam bulunca, bulutla yarışan kaplan gibi kovalarsınız… Öyle değil mi?… Sanki aldığınız canlar, sizin bedeninize girecek! Sanki öldürdüğünüz insanların ömrü size eklenecek!

Terbiye ana kucağından başlar; her söylenilen kelime, çocuğun şahsiyetine konan bir tuğladır.

Velinimetini ayak altında görüp de yaşayan, köpekten alçaktır!

Meğer canından vazgeçenler için ölmek pek korkunç bir şey değilmiş! Âdeta ölüm canlansa da karşıma çıksa, üzerine yürümekten çekinmeyeceğim.

Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten.

Tuna’nın suyu bulandıkça üzerine çıkan topraklar, onu korumak için ölen vücutların parçacıklarındandır.

Allah o kadar güzel bir vücudun içine hainlik saklamaz… Kim bilir? En güzel çiçeklerin arasında yılan bulunuyor.

Gönlümde kendi sevginle vatan sevgisini kıyaslamaya kalkışma! Öyle bir kıyas şüphesiz beni öldürür, fakat yine vatanım için öldürür.

Devlet, halkın ne babasıdır, ne hocasıdır, ne vasisidir, ne lalaşıdır.

Ölüm askerin son rütbesidir.

Sevdiğini üzmemek için doğruyu saklama! Sevdiğin o gizlenen şeyden haber alır da sandığından çok üzülür.

Meğer, canından iyice vazgeçenlere ölmek de pek korkunç bir şey değilmiş! Bayağı, ölüm canlansa da karşıma çıksa, üzerine yürümekten çekinmeyeceğim!

Bonus

Uyusam, rüyamda sen!

Uyansam, hayalimde sen!

İnsan içinde olsam, gönlümde sen!

Daima sen! Daima sen!

***

Ey Vatan, genç idin, eyvah tükendin, bittin!

Bizi hainlere, alçaklara muhtaç ettin.

Bunca öksüzlerini kimlere koydun gittin.

***

Kan ile kılıçtır görünen bayrağımızda

Can korkusu geçmez ovamızda dağımızda

Her gûşede bir şir yatar toprağımızda

Gavgâda şehdetle bütün kâm alırız biz

***

Rehberimiz gayret-i merdânedir

Her taşımız bir nice bin cânedir

Câne değil meyl bugün şânedir

Arş yiğitler vatan imdadına

***

Cümlemizin vâlidemizdir vatan

Herkesi lûtfuyle odur besleyen

Basdı adû göğsüne biz sağ iken

Arş yiğitler vatan imdâdına!

Reşat Nuri Güntekin Sözleri

Reşat Nuri Güntekin Sözlerini sizler için hazırladık bu sayfada. Anlamlı ve etkileyici Reşat Nuri Güntekin Sözlerini bu sayfada okuyabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

Reşat Nuri Güntekin 25 Kasım 1889 tarihinde İstanbul’da doğmuş ve tedavi için gittiği Londra’da 7 Aralık 1956 tarihinde hayatını kaybetmiştir. Babasının askeri doktor olmasından dolayı öğrenim hayatı boyunca birçok il dolaşmak zorunda kalan yazar, ilköğretimine Çanakkale’de başlamıştır.

Reşat Nuri Güntekin, Anadolu’daki yaşamı ve toplumsal sorunları ele almış, romanlarında sayısız insan tipi yaratmış, çoğunlukla erkek olan kahramanlarını, dış görünümlerinden çok psikolojik özellikleriyle yansıtabilmiştir. Mizaha daha geniş yer verdiği öykülerinde de aşk, yalnızlık, fedakarlık, dostluk, ihanet gibi temalar kullanmıştır.

1950 yılında Paris’te Kültür Ateşesi ve UNESCO‘da Türkiye temsilcisi olan Güntekin, 1954 yılında emekliye ayrıldı. Bir süre İstanbul Şehir Tiyatroları‘nda edebi kurul üyeliği yaptı. Kendisine akciğer kanseri teşhisi konulduktan sonra tedavi için Londra’ya gitti ancak hastalığına yenik düşerek 7 Aralık 1956 tarihinde vefat etti. 13 Aralık 1956‘da Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi.

En Çok Beğenilen Reşat Nuri Güntekin Sözleri

Ben başkaIarı gibi değiIim. Çok sevindiğim, mesut oIduğum vakit duyguIarımı sözIerIe anIatamam. MutIaka karşımdakinin boynuna sarıImak, onu öpmek ve hırpaIamak isterim.

İnsanlar ne kadar kötü olurlarsa olsunlar onların yüreklerinin köşesinde mutlaka iyi hisler ve temiz duygular vardır. Önemli olan onların bu huylarını açığa vurmaları için imkân ve ortam sağlamaktır.

Ben saadeti ikiye ayırırım. Başkalarından alınan saadet, başkalarına verilen saadet. Benim için hakiki saadet başkalarına verilen saadettir.

İnsan ne kadar acı oIursa oIsun bir mecburiyeti kabuI ettikten sonra içine sükun ve tevekküI geIiyor.

Benim için sevmek bir başka insanın vücudundan, ruhundan bir parça hükmüne girmek, onunla beraber gülüp ağlamak, ıstıraplarını paylaşmak demekti.

Reşat Nuri Güntekin Tarafından Söylenmiş 10 Güzel Söz

İnsan olanın başına her şey gelir.

Seninle artık iki düşman bile değiliz; birbirimizi hiç, ama hiç göremeyecek iki yabancıyız.

Üst dudağım aIt dudağımdan kısa oIduğu için insanIar hep güIümsediğimi düşünürIerdi.

Hakikatte annecikIer aItın sarısı ve gök mavisinden başka renkIerde de oIabiIirIerdi.

Hokkabazın yumurtasında olduğu gibi, sözlerde de meseleler iç içedir.

Yürümeye başIamış fikirIeri yoIIarından aIıkoymak mümkün değiIdir.

Ümitsiz hastalıkların, mukadder felaketlerin son bir ilacı vardır; tahammül ve tevekkül. Elemlerde bir giz şefkat var gibidir. Şikayet etmeyenlere, kendilerini güler yüzle karşılayanlara daha az zalim olurlar.

İnsan birini sevmek feIaketine uğradı mı esir gibi bir şey oIuyor.

Uğranılan haksızlıklara ve hakaretlere koyun gibi tahammül etmemek insanlığın başlangıcıdır.

DerIer ki; aşk, birine seni yok etme kudreti verip, bunu kuIIanmama hususunda ona itimat etmekmiş.

Anlamlı Reşat Nuri Güntekin Sözleri

ManzaraIar, çehreIer, hatıraIar insandan uzakIaştığı nispette güzeIIeşir, şairaneIeşir; türIü buIutIara, sisIere, renkIere bürünür.

Acı; onu insanlıktan çıkarmış, tuzağa düştüğü zaman korkusundan kendi kendisini parçalayan bir canavar yavrusuna benzemişti.

Doğru söze darılmak ayıptır.

Yemin ederim. Ben bir seni yaşayacağım, bir sana yaşayacağım.

İnsan, yedisinde neyse yetmişinde de odur!’ derler. Amenna! Fakat yedisinde neyse on yedisinde, hatta yirmi yedisinde, pek o kadar o’ değildir de ancak kırka doğru tekrar yedisindekine benzemeye başlar. Mesela, yedisinde korkak olan çocuğa on yediye doğru bir cesaret gelir; kanı kaynar; ötede, beride bazı tehlikeli atılganlıklar yaptığını görürsünüz. Fakat kırktan sonra damarlar katılaşmaya başlayınca eski korkaklık gene deliğinden burnunu gösterir.

Derler ki; aşk, birine seni yok etme kudreti verip, bunu kullanmama hususunda ona itimat etmekmiş.

Bir yerde birkaç kitapIa yaInız kaImak beni herhangi bir cemiyetten daha fazIa eğIendirir.

Dağlarda ismini bilmediğim bir ot yetişir. İnsan onu , daima koklarsa , bir zaman sonra kokusunu daha az duymaya başlar.Bunun ilacı , bir zaman kendini ondan mahrum etmektir.

Evet dibi görünmeyen kuyuIara atıIan taş nasıI çıkardığı sesIe onIarın derinIiğini gösterirse başkaIarının eIemi de bizim yürekIerimize düştüğü zaman çıkardığı sesIe bize kendimizi insanIığımızın derecesini öğretir.

Çirkin bir kalbin içine uyanık bir ruh koymak niçin? Beğenilmediğini, her yerde, her şeyde ihmal edildiğini daha çabuk fark etsin diye mi? Çirkinin ağzındaki güzel söz, acizin ağzındaki haklı söz kadar faydasız bir şeydi.

Siz beni insanIıktan, saffetten, samimiyetten, sevdadan iğrendirdiniz.

Düşmesini istemeyen, zamana ayak uydurmasını bilmeliydi.

Etkileyici Reşat Nuri Güntekin Sözleri

Fakat beni arada oyuncak etmeIeri fena haIde gücüme gidiyordu. Bu, akIıma geIdikçe vucüduma ateş basıyor, hiddetten ağIamamak için dişIerimIe dudakIarımı kanatıyordum.

Mektepteyken hayallerimiz olmayacak rüyalarla doludur. Sonra hayat birer birer onların icaplarına bakar.

Çirkinin ağzındaki güzeI söz, acizin ağzındaki hakIı söz kadar boş ve gereksizdir.

En eski tarihlerden beri din, daima zulme ve fesada alet olmuştur.

Ayrılık, kuvvetli aşkları büyütür, hasta olanları büsbütün öldürür.

EIemIerde bir gizIi şefkat var gibidir. Şikâyet etmeyenIere, kendini güIer yüzIe karşıIayanIara daha az zaIim oIurIar.

Çok sevmek yetmez mühim olan güzel sevmek.

Ne istediğini ve ne yapacağını biIen sekiz on münevver insan; karanIık fikirIi, karanIık maksatIı hesapsız cahiI sürüIerini diIediği gibi sevk ve idare edebiIir.

Sürü, içinden ayrılmak temayülü gösterenlere karşı çok zalimdir.

İnsan yaşadığı yerIerde beraber buIunduğu insanIara görünmez ince teIIerIe bağIanırmış; ayrıIık vaktinde bu bağIar geriImeye, kopan keman teIIeri gibi acı sesIer çıkarmaya başIar, hep birinin gönIümüzden kopup ayrıIması bir ayrı sızı uyandırırmış. Bunu yazan şair ne kadar hakIıymış!

İnsanların paradan başka şeylerle de mesut olacaklarına inanarak yaşadım. O kanaatle öleceğim.

KuşIar, ne istediğini biImeyen zavaIIı, akıIsız mahIukIar. Kafesten kaçıncaya kadar türIü türIü üzüntüIer içinde çırpınıyorIar. Fakat, sanır mısınız ki, dışarıda daha fazIa bahtiyar oIacakIar?

Şakanın en zalimi hangisidir, bilir misiniz ? İnsana evvelâ ümit, sonra bir zaruri hayal kırıklığı vermek.

Bütün olan geçen şeylere rağmen, sen yine bir parça benimdin, ben bütün ruhumla senin.

Ölmüş eşeğin kurttan korkusu olur mu?

Bunlar, öyle şuursuz mahluklar ki; bütün fenalık kendilerinden çıktığı halde, mazlum olduklarına hakikaten inanarak ağlıyorlar.

Bir sevgimizi, nazik bir hissimizi anlamadıklarını, hatta onunla eğlendiklerini görmektense onu içimizde gizlemek daha iyi.

En uzun, en çaresiz geceni düşün. Sabah olmadı mı?

Aynı duayı birbirinden habersiz eden iki insan, er ya da geç birbirlerine kavuşurlar.

İnsanlar hiçbir vakit ıstırap çektikleri zamandaki kadar güzel olmuyorlar.

Doktorlar, insan adamlardır. Ölecek hastaların anasına babasına çok hilm ve şefkatle muamele etmeye alışmışlardır. Onlar, çok iyi bilirler ki, ölmek üzere olan hastaların sahipleri de bir nevi hastalardır.

Irvin D Yalom Sözleri

Irvin D Yalom Sözlerini sizler için hazırladık bu sayfada. Anlamlı ve etkileyici Irvin D Yalom Sözlerini bu sayfada okuyabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

Irvin David Yalom dünyaca ünlü Amerikan psikoloji yazarıdır. 13 Haziran 1931’de Washington’da dünyaya gelmiştir. Fakir bir ailede doğduğu için ailesinin verdiği dini eğitim dışında bir eğitim alamamıştır. Buna rağmen okumaya karşı büyük bir tutkusu olmuştur. Okuma aşkı onu haftada iki gün şehirdeki kütüphaneye gitmesini sağlamıştır.

Irvin David Yalom George Washington Üniversitesinde sanat eğitimi almıştır. Daha sonra Boston Üniversitesinde tıp eğitimi almıştır. Psikiyatri bölümünü seçmiştir. John Hopkins Üniversitesinde eğitim aldığı sırada felsefeye ağırlık vermiştir.

Nietzsche Ağladığında ve Aşkın Celladı gibi kitaplarıyla geniş kitlelere adını duyurmuştur. Kitapları üniversitelerde ders kitabı olarak da okutulmaktadır ve hasta- doktor ilişkisine getirdiği yeni yaklaşımlarla adli suç konusunda eğitim veren kurumların da başvuru kaynaklarındandır.

En Çok Beğenilen Irvin D Yalom Sözleri

Yaptığım seçimler başkalarını tutsak ediyorsa ben o özgürlüğü seçemem.

Her şeyin derinine inmek; bu zahmetli bir özellik. İnsanın gözlerini hep yorar ve sonunda insan isteyebileceğinden daha fazlasını bulur.

Evlilik bir hapishane değil, içinde daha yüce bir şeylerin yetiştirildiği bir bahçe olmalıdır.

Basit bir hayatın mı olsun istiyorsun? Sürüye yakın dur ve orada kendini unut.

Geçmiş, bugünkü bilincin bir parçasıdır. Şimdiki zamanı hangi gözlükle görüyorsan, işte o gözlüğü şekillendirmiş olan, geçmişindir.

Hiç kimsenin bir şeyi sırf başka birisi için yapmadığını göreceksiniz.

Irvin D Yalom Tarafından Söylenmiş 10 Güzel Söz

Şu an hayatın içinde değilim. Onu erteliyorum.

Birinin kendisine başka birine açması ihanetin kapılarını açar ve ihanet insanı çok rahatsız eder.

Yaşam da acımasız, ölüm de.

İyi ve kötü görecelidir, kişinin ahlaklı yaşayabilmesi için kendisini toplum ahlakından kurtarması gerekir.

Hırsı yenmek için daha büyük bir hırs gerekir!

Kişinin kendisine dışarıdan bakmasını öğrenmesi gerek.

Hayat geçici. Her zaman, herkes için. Ölümü bedenlerimizde taşıyoruz. Ama bunu hissetmek, belli bir ölümü hissetmek çok daha farklı bir durum.

Gururlu bir yüceliğe erişmek isteyen ağaç fırtınalı hava ister. Yaratıcılık ve keşif de acıda saklıdır.

Bazen kader bizi öyle durumlara düşürür ki, doğruyu yapmakla yanlış yapmış oluruz.

Beni öldürmeyen şey, beni güçlendirir.

Anlamlı Irvin D Yalom Sözleri

Doğum günleri, hayatımızın geçip gitmekte olduğunu hatırlatan hazin işaretlerdir ve doğum günlerini kutlamaktan amaç da bu hüznü inkar etmektir.

Yalnızlık, hastalıkların üreyebileceği en uygun ortamdır.

Birden doğrulup çevreme baktığımda kimsenin yanımda olmadığını, bana eşlik eden tek şeyin zaman olduğunu görüyorum.

Psikolojik gözlem, yaşam yükünü hafifletebilmenin en uygun yollarından biridir.

Kendinizle gurur duymak istiyorsanız, gurur duyabileceğiniz şeyler yapın.

Bizim kardeş beyinlerimiz vardır; yarım sözcükler, yarım cümlelerle, yalnızca hareketlerle birbirimize çok şey anlatabiliyorduk.

İnsanlar vedalaşırken genellikle olayın sürekliliğini inkar eden sözler dile getirmeyi severler. Birbirlerinden ayrılırken “tekrar görüşene dek” derler. Yeniden bir araya gelme planları yapmakta çok aceleci davranırlar, fakat unutmakta daha acelecidirler.

Daha fazlasını bilmemeniz en iyisi. Bir şey bilmezseniz yalan söylemek zorunda kalmazsınız.

Bazen baş ağrılarımın, beynimdeki doğum sancıları olduğunu düşünüyorum.

Böylesine büyük bir dehaysa neden onu yenmek yerine, ondan bir şeyler öğrenmeye çalışmıyorsun!

Yalnızlığıma yenilip, düşkünlüğümü başkalarına anlatacak olduğum ender zamanlardan sonra, hep kendimden nefret etmişimdir.

Ölümün en korkunç yanı bu;onu yalnız yapmak zorundasın.

Belki de sevdiğimiz insanları düşünmektesiniz. Ama daha derinlere inin, sonunda sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz: Siz bu sevginin içinizde yarattığı duyguları seviyorsunuz! Siz arzuyu seviyorsunuz, arzu edilen şeyi değil.

Etkileyici Irvin D Yalom Sözleri

Ölümden korkmuyorum. Sadece geldiği zaman orada olmak istemiyorum.

Her insan kendisini diğer insanlardan daha çok sevdiği halde neden kendi fikrine diğer insanlarınkinden daha az önem verir ?

Kendimi iyi hissedersem bazen saatlerce yürürüm. Yürürken bir şeyler karalarım; en iyi düşüncelerim, en verimli çalışmalarım bu yürüyüşlerde ortaya çıkar.

Bastırılmış hınç insanı hasta eder.

Ölümden sonra doğumdan önce neysen o olacaksın.

Her anı ölümün tamamen farkında olarak yaşamak hiç kolay değildir. Bu, güneşe dosdoğru bakmaya benzer: Fazla dayanamazsınız.

Her şey olmaya kalkan insan hiçbir şey olamaz.

En çok arzu edilen kadın en çok korkulan kadındır. Tabii bunun nedeni onun ne olduğu değil, bizim onu nasıl gördüğümüzdür.

Kimse sonları prova etmez. Sonlar yalnızca bir kez olur.

Yaşamak ile sorgulamak arasında bir seçim yapmam gerekirse her defasında yaşamayı seçerim. Açıklama illetinden itinayla sakınırım. Bunu sana da tavsiye ederim. Bir şeyleri açıklama dürtüsü modern düşüncenin salgın hastalığıdır.

Aşk bir varoluş biçimdir, “vurulmak”değil” vermek”tir.

Genellikle, sorulmayan soru en önemli sorudur!

Özlü Irvin D Yalom Sözleri

Aşk`a düşmekle aşkın içinde ayakta durmak arasında sonsuz fark vardır.

Ümit mi? Ümit en son kötülüktür. Pandora’nın kutusu açılıp Zeus’un içinde sakladığı bütün kötülükler dünyaya saçıldığı zaman, orada son bir kötülük kaldığından kimsenin haberi olmamıştı: Ümit. O zamandan beri, insanlar yanlışlıkla kutuyu ve içindeki ümidi iyi şans olarak yorumladı. Fakat Zeus’un arzusunun, insanların kendilerini işkenceye teslim etmeleri olduğunu unuttuk. Ümit kötülüklerin en kötüsüdür çünkü işkenceyi uzatır.

Ona sarılmak istedim ama aramızdaki uçurum, köprü kurulamayacak kadar genişti.

Gerçek, onsuz yaşayamayacağımız bir yanlıştır. Gerçeğin düşmanı yalan değil, inançlardır.

Tek ödevin kendin olmaktır. Güçlü ol: Yoksa, büyümek için hep başkalarını kullanmak zorunda kalırsın.

İnsan dostunu, düşmanından daha zor affediyor.

Ölülerin son ödülü, bir daha ölmemektir.

İnsanları etkilemek için akılcılığı bir kenara bırakıp daha aşağı düzeydeki becerileri kullanırsak, elimize geçenin daha ucuz ve daha aşağı düzeyde bir insan olacağıdır.

Kelimeler yalnızca not düşmeye yarar. Melodiyi oluşturan, fikirlerdir. Yaşamın çatısını da fikirler oluşturur.

Yalan, yeni yalanlar doğurur. Yalanlarla yaşayan birinin ne kadar da temkinli olması gerekiyordu!

Hayat, doğru cevapları olmayan bir sınav.

Düşünceler, duygularımızın gölgesidir; ama her zaman daha karanlık, daha boş ve daha sade. Şu günlerde kimse ölümcül gerçeklerden ölmüyor, öyle çok panzehir var ki.

Ortada olan tek bir gerçek yoktur, her birimiz bir noktaya kadar kendi gerçekliğimizi inşa ederiz.

Gördüğü bir şeye yapışıp kalmakta inat eder; ama buna sadakat der.

Dışarıdan gelen bir şeyi savuşturmak, kendi derinliklerimizden yükselen bir şeyi savuşturmaktan çok daha kolay.

Martin Luther King Sözleri

Martin Luther King Sözlerini sizler için hazırladık bu sayfada. Anlamlı ve etkileyici Martin Luther King Sözlerini bu sayfada okuyabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

Martin Luther King, 1929 yılında ABD’nin Georgia eyaletinde Atlanta şehrinde doğmuştur. Gerçek adı tam olarak Michael Luther King Jr. iken, daha sonra ilk adını “Martin” olarak değiştirdi. Dünya genelinde şiddet karşıtı ve ırksal eşitlik görüşleriyle tanınmaktadır.

Martin Luther King’in başlattığı barış yanlısı protesto eylemleri, 1964 Yurttaş Hakları Yasası’nın çıkmasını sağlamıştır. Yasayla Amerika Birleşik Devletleri’nde ırk ayrımcılığı da yasaklanmıştır.

Martin Luther King, insan hakları için ve siyahların ikinci sınıf vatandaş olmaktan çıkarılması için yaptığı çalışmalarla, 1964 yılının Nobel Barış Ödülüne layık görülmüştür. 4 Nisan 1968’de Tennessee eyaletinin Memphis kentinde bir suikast sonucu ölmüştür. Ayrıca, ölümünden 9 yıl sonra 1977 yılında, eski ABD başkanı Jimmy Carter tarafından Başkanlık Özgürlük Ödülü’ne layık görülmüştür.

En Çok Beğenilen Martin Luther King Sözleri

İnsanlar genellikle birbirlerinden nefret ederler çünkü birbirlerinden korkarlar; birbirlerinden korkarlar çünkü birbirlerini tanımazlar; birbirlerini tanımazlar çünkü iletişim kurmazlar; iletişim kurmazlar çünkü sınıflara ayrılmışlardır.

İlk adımınızı inançla atın. Tüm merdiveni görmek zorunda değilsiniz, yeter ki siz ilk adımı atın.

Karanlık karanlığı uzaklaştıramaz; bunu ancak ışık yapabilir. Nefret nefreti uzaklaştıramaz; bunu ancak sevgi yapabilir.

Bir gün, dört çocuğumun da derilerinin rengi ile değil de kişilikleri ile yargılanacağı bir ülkede yaşayacaklarına dair bir hayalim var.

Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik, ancak kardeşçe yaşamayı unuttuk.

Martin Luther King Tarafından Söylenmiş 10 Güzel Söz

İnsanlığı yücelten her iş, onurlu ve önemlidir; dört dörtlük yapılmalıdır.

Uçamazsan koş, koşamazsan yürü, yürüyemezsen sürün, ama naparsan yap ilerlemek zorundasın.

Zaman gelir sessizlik ihanet olur.

Dünyada yapılmış olan her şey umutla yapılmıştır.

Şiddet, ahlak dışıdır. Çünkü sevgi yerine nefret üzerinde yol alır, toplumu yıkar ve kardeşliği olanaksızlaştırır.

Ya birlikte kardeş gibi yaşamayı öğreneceğiz ya da aptallar gibi hep beraber yok olacağız.

Bir insanın asıl ölçütü, rahat ve refah zamanlarında nerede durduğu değil, münakaşa ve mücadele zamanlarında nerede durduğudur.

Bir insanın uğruna öleceği bir şeyi yoksa, yaşamaya da hakkı yoktur.

Yaşamımız önem verdiğimiz olaylara karşı sessiz kaldığımız gün son bulmaya başlar.

Gerçek bir lider mutabakat arayan değil, mutabakatı şekillendirendir.

Anlamlı Martin Luther King Sözleri

Dünyayı değiştirmek istiyorsanız, elinize kaleminizi alın ve yazmaya başlayın.

Her şeyin sonunda düşmanlarımızın sözlerini değil, dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız.

Beni korkutan kötülerin baskısı değil iyilerin kayıtsızlığı.

Bir sorunu çözmenin en iyi yolu nedenini yok etmektir.

Kardeşiniz ile ilgili olun. Birlikte hareket etmeyebilirsiniz. Ancak ya birlikte yükselir ya da birlikte düşeriz.

Ayaklanmaların sınırları için diyeceğim şu ki, asla kazanamazlar ve katılanlar da bunu iyi bilirler. Dikkat edin ayaklanma bir devrim değil bir tepkidir ve yenilgi getirir. Duygusal bir boşalma içerir, ama arkasından da büyük bir ‘boşa gitmişlik’ duygusu getirir.

Adına demokrasi diyebilirsin ya da adına demokratik sosyalizm diyebilirsin, fakat bolluğun paylaşımında Tanrı’nın tüm çocukları için daha iyi bir dağıtım olmalıdır.

Nerede durduğunuz fark etmez, ne kadar popüler olduğunuz fark etmez, ne kadar eğitimli olduğunuz fark etmez, ne kadar paranız olduğu fark etmez, onlara sahipsiniz çünkü bu evrende bazıları onları edinmeniz için size yardım etti. Ve bunu gördüğünüzde, kibirli olamazsınız, mağrur olamazsınız. Bulunduğunuz yeri tarihsel olaylar nedeniyle ve arka planda bulunan bireylerin sizin orada duruyor oluşunuzu mümkün kılmaları nedeniyle elde ettiğinizi keşfedin.

Korkaklık “güvenilir mi?” diye sorar. Menfaat “politik mi?” diye sorar. Ancak vicdan “doğru mu?” diye sorar. Ve öyle bir an gelir ki insan ne güvenilir, ne politik ne de popüler olmayan bir tavır almak zorunda kalır; çünkü vicdanı ona bunu yapmanın doğru olduğunu söylemektedir.

Hayalperesti öldürebilirler; ama hayali asla!

Etkileyici Martin Luther King Sözleri

Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse Micheangelo’nun resim yaptığı, Beethoven’ın beste yaptığı veya Shakespeare’in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürün ki gökteki ve yerdeki herkes durup “Burada dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş” desin.

Uğrunda ölebilecek bir şeyiniz yoksa; bu, sizin yaşam mücadelesi için uygun olmadığınızı gösterir.

Bazı şeyler doğrudur ve bazı şeyler yanlıştır. Ezelden beri öyle, kesinlikle öyle. Nefret kötüdür. Her zaman yanlıştı ve her zaman yanlış olacaktır.

Sevgiye saplanıp kalmaya karar verdim. Nefret, taşımak için çok ağır bir yük.

İnsanlığı yücelten her iş, onurlu ve önemlidir; dört dörtlük yapılmalıdır.

Bu dünyada fakirlik olduğu sürece, bir milyar dolarım da olsa, hiçbir zaman kendimi zengin hissedemem. Milyonlarca insan hastalıktan ölürken, ben Mayo Kliniği’nde tam sağlam raporu da almış olsam, kendimi tümüyle sağlıklı hissedemem. Sen olman gerekeni olamadan, ben olmam gerekeni gerçekleştiremem. Bizim dünyamız böyle yaratılmıştır. Hiç kimse ya da ulus, kendisinin tamamıyla bağımsız olduğu ile övünemez. Biz birbirimize mecburuz.

Bir kişi bireycil ilgilerini insanlığın geniş ilgilerine hapsetmesinin üzerinde yükselene kadar yaşamaya başlamamıştır.

Ben insanları kendi ilkelerimle değil, onların kendi ilkeleriyle yargılarım.

Aslında hayata dair her şey birbiriyle ilintilidir. Tüm insanlar içinden kaçıp kurtulmanın mümkün olmadığı bir karşılıklılık ağına, kaderin tek bir esvap halinde örmüş olduğu bir ağa kaçmış bulunuyorlar. Birini doğrudan etkileyen herhangi bir şey geri kalanları da dolaylı olarak etkilemekte. Siz olmanız gereken kişi olana kadar ben olmam gereken kişi olamam ve ben olmam gerekeni olana kadar da sizin olmanız gerekeni olmanız mümkün değildir. İşte hakikatin iç içe geçmiş yapısı budur.

Bilim araştırır, din yorumlar. Bilim insana bilgi verir ki bu güçtür; din insana bilgelik verir, bu da kontroldür. Bilim esas olarak gerçeklerle ilgilenir; din esas olarak değerlerle ilgilidir. Bu ikisi rakip değildir.

Toplumumuzdaki çağdaş eğilim, dağılımımızı tarihe karışan kıtlığa dayandırmak ve orta ve üst sınıfların aşırı beslenen ağızlarına, fazlalıktan kusana kadar servetimizi sıkıştırmak. Eğer demokrasinin anlam genişliği varsa, bu eşitsizliği düzeltmek gereklidir. Bu sadece ahlaki değildir, aynı zamanda akıllıcadır da. İnsan yaşamını arkaik düşünceye yapıştırarak harcıyor ve aşağılıyoruz.

Bir ağaç olamazsan bir çalı ol. Bir anayol olamazsan, sadece bir patika ol. Eğer bir güneş olamazsan, yıldız ol. Kazanmak ya da kaybetmek bir ölçü değildir. Ne olursan, en iyisi ol.

İnsanlar doğru olan bir şeye bağlandığında ve bunun için özveride bulunmaya istekli olduklarında, zafer dışında durma noktası yoktur.

İleride zor günlerimiz var. Ama şu anda benim için bu önemli değil çünkü ben dağın tepesinde bulundum. . . Baktım ve vaat edilen toprakları gördüm. Sizinle oraya gelemeyebilirim. Fakat bu gece şunu bilmenizi istiyorum ki bir halk olarak vaat edilen topraklara ulaşacağız.

Bir Hayalim Var

Bugün diyorum ki dostlarım, şu anın ve yarının getireceği güçlüklere ve engellemelere rağmen hala bir hayalim var benim. Amerikan Rüyası içinde derinden yer edinmiş bir hayal.

Bir hayalim var: Gün gelecek bu ulus, ayağa kalkıp kendi inancını gerçek anlamıyla yaşayacak; Şunu kendinden menkul bir gerçek kabul ederiz ki, bütün insanlar eşit yaratılmıştır.

Bir hayalim var: Gün gelecek eski kölelerin evlatlarıyla eski köle sahiplerinin evlatları, Georgia’nın kızıl tepelerinde kardeşlik sofrasına birlikte oturacaklar.

Bir hayalim var: Gün gelecek, adaletsizliğin ve eziyetin sıcağıyla bunalıp çölleşmiş olan Missisippi Eyaleti bile, bir özgürlük ve adalet vahasına dönüşecek.

Bir hayalim var: Gün gelecek dört küçük çocuğum, derilerinin rengine göre değil karakterlerine göre değerlendirildikleri bir ülkede yaşayacaklar.

Bugün bir hayalim var!

Bir rüyam var: Gün gelecek ahlaksız ırkçılarıyla, “müdahale etme” ve “etkisiz hale getirme” kelimelerini dilinden düşürmeyen valisiyle Alabama, işte tam orada Alabama’da, küçük siyah oğlanlar ve kızlar; küçük beyaz oğlanlar ve beyaz kızlarla el ele tutuşma şansına sahip olacaklar.

Bugün bir hayalim var!

Bir hayalim var: Gün gelecek her vadi yüceltilecek, her tepe ve her dağ alçaltılacak, engebeli alanlar engebesiz hale getirilecek ve eğri büğrü bölümler dümdüz olacak; Tanrı’nın zaferi ortaya çıkacak ve bütün bedenler bunu birlikte izleyecekler.

Dostoyevski Sözleri

Dostoyevski Sözlerini sizler için hazırladık bu sayfada. Anlamlı ve etkileyici Dostoyevski Sözlerini bu sayfada okuyabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski 11 Kasım 1821’de Moskova’da doğdu. 1881 yılının Ocak ayında ciğer kanaması geçirerek yatağa düştü ve 28 Ocak 1881’de hayatını kaybetti. Usta yazar için 31 Ocak 1881’de yapılan cenaze töreninde yaklaşık otuz bin kişi tabutunun arkasında yürüdü. Ölümünden sonra kitapları baskı üzerine baskı yapan büyük yazar, yalnızca Rus edebiyatında değil dünya edebiyatının gelişiminde de büyük rol oynayan eserler yarattı.

Dostoyevski, Suç ve Ceza, Budala, İnsancıklar, Karamazov Kardeşler gibi dünyaca ünlü eserlerin yaratıcısıdır. Zor bir çocukluk geçirmiş, pek çok kez hayal kırıklığı yaşamış, hayatı yakından tanıdıktan sonra da roman yazmaya başlamıştır. Alkol bağımlısı, sert bir baba ile hastalıklı, hor görülen bir annenin ikinci çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.

Dostoyevski’de bütün başlar kendi içine eğilir. Herkes bir terkibin bozulan ahengini kendisi ile konuşarak yakalamaya gayret eder, onun sıkıntısını çeker, sonra birdenbire set kırılır ve biriyle konuşmaya başlarlar. Dostoyevski bitmez tükenmez bir muhaveredir. Roman bitince bu kahramanlar gene susmazlar. Bu sefer sizin içinizde konuşurlar.

Dostoyevski, hayatı boyunca parasızlığın ve yoksulluğun acısını çekti. Hatta ünlü bir yazar olduktan sonra bile hayatının sonuna dek parasız ve ekonomik sıkıntı içinde yaşadı hayatını.

En Çok Beğenilen Dostoyevski Sözleri

İnsan kendisine olan saygısını, onurunu ve güvenini yitirdiği an işi bitmiş demektir.

Ya hatalarınla yüzleşir, ya da hatalarınla yüzsüzleşirsin. Cahil olmak ayrı, pislik olmak ayrıdır.

Toprağa düşen bir buğday tanesi yok olmazsa, yalnızca bir buğday tanesi olarak kalır; ama yok olursa, o zaman bereketli bir ürün doğurur.

Hiç düşünmeden ve korkmadan yaşamaya bakınız. Fırtına sizi kıyıya sürükler ve güven içinde yaşatır.

Yaşamakla yaşamamak arasında hiçbir fark kalmadığında özgürlüğüne kavuşur insan.

Suç, sosyal düzenin bozukluğuna karşı bir protestodur.

Dostoyevski Tarafından Söylenmiş 15 Güzel Söz

İnsana en çok acı veren şey, söyledikleriyle söylemek istedikleri arasındaki uçurumdur.

İnsanın zihni neyle meşgulse rüyasında onu görür. Hele içiniz rahat olmadı mı, gerçeğe ne kadar da uyar rüyalarımız!

Erdemin bize buyurduğu, başkalarının sırtından geçinmemektir. Ben de kimsenin sırtından geçinmiyorum! Yavan, üstelik kimi kez bayat da olsa, yediğim ekmek alın teriyle ve dürüstçe kazanılmıştır.

İnsan önce kendisi yaşamayı öğrenmeli, ondan sonra başkalarını kınamaya kalkışmalıdır!

Her insan, herkes karşısında, her şeyden sorumludur.

Nefrete sevgiden fazla güvenirim. Çünkü, nefretin sahtesi olmaz!

Yakınlarımı nasıl seveceğimi hiçbir zaman bilemedim. Bence özellikle yakınlarını sevmek, yabancıları sevmekten daha zordur.

Akıllıca davranmak için sadece akıl yetmez ki!

Acı iyidir, insana yaşadığının hatırlatır.

Evet, belki namuslu bir insansın, ama namuslu bir insanım diye övünülür mü hiç? Herkes namuslu olmak zorunda değil midir?

İnsana lüzumlu olan tek şey, onu nereye sürükleyeceği belli olmayan hür iradedir.

Birkaç tavşanın ardından koşan hiçbirini yakalayamaz.

Hiçbir zaman doğru insan çıkmaz karşına. Ya zaman yanlıştır, ya da insan.

İnsan kendinden utanmasını ve övünmesini bilmeli, çünkü kişi kendinin yargıcıdır.

Sevdiğiniz kişiye, size zulmetme hakkını bilerek ve isteyerek mi veriyorsunuz? İşte bence aşk budur.

Anlamlı Dostoyevski Sözleri

Birini sevdikten sonra, mutlu olmadan da yaşayabilirsin. Hüzünlü bile olsa, hayat güzeldir, nasıl olursa olsun, gene de güzeldir yaşamak.

Bir insanın yaratılışı ne ise odur…Başkasını aldatmak veya arzu ettiği gibi düşünmesini sağlamak için olduğundan başka görünen insan, kendisini çabuk ele verir. Çünkü, bir kimsenin günün yirmi dört saatinde başka bir karaktere bürünmesi mümkün değildir. Yalnız kalsanız bile benzemeyin başkalarına.

Yanlış kişiden samimiyet beklediğin an, kırılıyorsun.

Hiçbir zaman insanlara kötü davranarak düzeltemeyiz onları, özellikle çocuklara iyi davranmak gereklidir. Bir çocukla ilişki kurarken iki kat dikkatli olmalıyız. Ah sizi kendini beğenmiş ilericiler! Siz insanları anlamazsınız. Başka birini ezerken kendinize kötülük ettiğinizin farkına bile varmazsınız.

Önce biraz ağladılar, ama alıştılar şimdi. Aşağılık insanoğlu her şeye alışır!

Şu hayatta korktuğum tek şey çektiğim acılara değecek bir insan olamamaktır.

Hep merak etmişimdir. Bir general emir verdiği neferden daha mı akıllı ve yeteneklidir? Bir müdür, günde on kere azarladığı kapıcıdan daha mı dürüst ve namusludur.

İnsan bir şeyi elde etmek için çabalar. Onu elde edince de bir kenara atar.Gerçek değerini ise onu kaybedince anlar.

Tehlike yoksa kazanç da yoktur! Boğulmaktan korkan suya girmez!

Her şey üstüne üstüne geliyorsa, belki de sen ters gidiyorsundur.

Umut et, katlan ve hepsinden önemlisi cesur ol.

Tıpkı deha gibi aptallık da insanoğlunun yazgısı üzerinde aynı yararlı etkiye sahiptir.

Yalan öyle nüfuz etmiş ki insanların diline, ‘doğruyu söylemek gerekirse…’ diye bir kalıp var.

Babalar kızlarına annelerden daha çok düşkündürler. Bunun için de bir kız baba evinde çok mutlu yaşar… Öyle sanıyorum ki benim bir kızım olsa kocaya vermezdim onu.

Etkileyici Dostoyevski Sözleri

Hiç insan öldürmediği halde, bir katilden daha cani insanlar gördüm, umudumuzu öldürenleri gördüm.

Düştüğünde yanında olan değil, kalkman için el uzatan dosttur. Unutma, kötü günde katkısı olmayanın iyi günde hissesi yoktur.

Zamana güven, her şey unutulur. Şu anda aklı başında davranmak, sonradan aklının başına gelmesinden iyidir.

Yoksul olmak günah değildir ama, varlıklı olup da başkalarını küçümseyip kırmak günahtır.

Bir kadın hem zeki hem de kıskanç olursa, iki kadın haline gelir ve bu bir felakettir işte.

Kendi kendine yalan söyleyip yalanını ciddiye alan insan sonunda ne kendinde ne de etrafta gerçeği seçemez olur.Böylece hem kendisine hem başkalarına saygısızlık eder.Saygının olmadığı yerde sevgi de kaybolmaya başlar.

İnsanların birbirini tanıması için en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır.

Ne kadar garip bir zamanlar bize kötü gelen, bizi kızdıran olaylar bile birer anıya dönüşünce bütün kötülüğünü kaybediyor.

Her şey insanın elindedir. Fakat insan korkaklığı yüzünden çok şeyi kaybedebilir. Gerçek bu. İnsanların en çok neden korktuklarını bilmek isterdim. Onları en çok korkutan şey yeni bir adım atmak, yeni bir söz söylemek.

Hayattan korkmayın çocuklar; iyi ve doğru bir şeyler yaptığınız zaman hayat öyle güzel ki!

Sevmek, güzel birinde aşkı aramak değil, o kişide bilmediğin bir zamanın, beklenmedik bir anında kendini bulmaktır.

Karıncaların yuvasını bozarsınız, bir yenisini yaparlar. Tekrar bozarsanız, tekrar yapmaya koyulurlar. Kaç defa bozulursa bozulsun, yılmadan bir yenisini yaparlar.

Konuşmayı bilenler, hep kısa konuşur.

Her şey insanın içinde yaşadığı ortama, şartlara bağlıdır. Her şeyi belirleyen çevredir, insansa bir hiçtir.

Yeni bir adım atmak ve yeni bir söz söylemek, insanların en korktuğu şeylerdir.

Yüreğim konuşurken ben susmayı beceremem.

Cehennem, insan yüreğinde sevginin bittiği yerdir.

Özlü Dostoyevski Sözleri

Cahilliğin verdiği arsızlıktan daha kötü bir şey yoktur.

İnsanın ruhunu yücelten bir acı, ucuz bir mutluluktan evladır.

Acı çeken insan inlemekten büyük zevk duyar; eğer duymasaydı, inlemesini rahatlıkla durdurabilirdi.

Bir çocuğun ölümünü görmektense evrene geliş biletimi iade etmek isterim.

Kime, ne şekilde kötülük edebileceğimi gayet iyi bilirim ancak ellerimi kirletmek istemem.

Zeka, bence parlak bir varlık, tabiatı güzelleştiren bir süs, hayatın bir tesellisidir.

Yağmur yağarken böyle bir saray yerine, bir tavuk kümesi görsem, ıslanmamak için oraya sığınırdım. Ama kümes beni yağmurdan korudu diye de ona minnettar kalıp, saray gibi görmem doğrusu. Bana gülerek, böyle bir durumda kümesle sarayın arasında bir fark olmadığını söyleyeceksiniz. “Evet, yaşamda tek amacımız ıslanmamak olsaydı, söylediğiniz doğru olurdu.” diye cevap veriyorum size.

Acı çekmek, büyük bir zekaya ve duyarlı bir yüreğe sahip kişiler için her zaman kaçınılmazdır.

Param olduğunda, benim de son derece orijinal biri olduğumu göreceksiniz. Paranın en bayağı, en iğrenç yanı insana yetenek bile verebilmesidir.

İnsan gariptir.. Sadece dertlerini düşünmeyi sever, hiç sevinçlerini düşünmez.

İnsanlar mutsuz olmadıkça, başkalarının mutsuzluğunu asla anlayamazlar.

Gece ne kadar karanlıksa, yıldızlar o kadar parlaktır. Derdin ne kadar büyükse, Tanrı’ya o kadar yakınsın.

Hangisi daha iyidir, kolay elde edilmiş bir mutluluk mu, yoksa insanı yücelten acılar mı? Evet, hangisi daha iyidir?

Bence, gerçekten büyük insanlar, dünyada büyük acılar çekmek zorundadır.

Hepimiz mutsuzuz, ama hepsini bağışlamalıyız. Dünyayla ilgimizi kesmek ve tümüyle özgür olmak için, bağışlamak, bağışlamak, bağışlamak gerek.

Anlamından çok hayatı sevmeli. Anlam ancak o zaman anlaşılır hale gelir.

Fakat, bilir misin, bir babanın gözüne en çok kızının gönül verdiği erkek kötü görünür. Bu, her yerde böyledir. Ailelerin çoğunda o yüzden anlaşmazlıklar çıkar.

Sağlam çocuklar yetiştirmek ,bozulmuş yetişkinleri düzeltmekten daha kolaydır.

Düşmanınızdan korkuyorsanız, bu korku, ona olan nefretinizi de yok eder.

Farkındalık, hastalıktır.

Kalbimden geçenleri söyleyebildiğim zaman kendimi daha iyi hissediyorum.

İnsanca davranabilmek, çoğu zaman en etkili ilaçtan bile daha tesirlidir.

En çok kapı dinleyen insanlardan nefret ederim. İnsanın hırsız olması için başkasına ait bir eşyayı çalması gerekmez; başkasına ait sırları çalmak da hırsızlıktır. Hem de hırsızlığın en bayağısıdır.

Tarih ile ilgili söylenmiş güzel sözler

Tarih ile ilgili güzel sözleri sizler için bir araya getirdik bu sayfada. Anlamlı ve etkileyici Tarih sözlerini bu sayfada okuyabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

Tarih, halk yığınlarını hayvan sürüsü olmaktan ya da çalışkan bir karıncanın yuvası şeklinden çıkarak, insana yaraşır ve mutlu bir hayat yaratan milyonlarca sanatkara dönüştürmenin yollarını, devlet yaşamının nasıl güçlendirileceğini, halkın nasıl eğitileceğini gösteren bir bilimdir.

Tarih, yalnızca, sürekli devirlerin değil, aynı zamanda imkansız ve beklenmedik şeylerin kesintisiz bir şekilde gerçekleştiğinin de hikayesidir.

En Çok Beğenilen Tarih Sözleri

Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir hal alır. Atatürk

Tecrübe ve tarihin öğrettiği şudur: İnsanlar ve hükümetlerin hiçbir zaman tarihten bir şey öğrenemedikleri veya onlardan çıkarılan prensiplere göre davranmadıkları. George Hegel

Tarih, bir kağıt parçası üzerine basılmış harflerden ibarettir, önemli olan tarih yapmaktır, yazmak değil…Otto von Bismarck

Tarihin en çekici ve esrarengiz tarafı, değişen çağlarla birlikte her şeyin tamamen farklılaşması, fakat hiçbir şeyin değişmemesidir. Aldoux Huxley

Dünü bilmeyen bugünü anlayamaz; bugünü anlamayan yarını göremez, yarını inşa edemez; hatta dünden gelen hamlelerin nedenlerini bile düşünemez. Abdülbâki Gölpınarlı

Tarih ile İlgili 10 Güzel Söz

Evvela millete tarihini, asil bir millete mensup bulunduğunu, bütün medeniyetlerin anası olan ileri bir milletin çocukları olduğunu öğretmeliyiz. Atatürk

Büyük adamlar tarihi, tarih de büyük adamların yaptıklarını süslemiştir. La Bruyere

Tarih, sinirli hayatlarımızda görüşebileceğimizden daha ilginç insanlarla bir çeşit tanışma gibidir, bu fırsatı kaçırmayalım. Dexter Perkins

Tarihini ve düşmanını bilmeyen millet, kolayca düşer, yok olur. Çin Atasözü

Herkes tarih yapabilir ancak sadece büyük bir adam tarih yazabilir. Oscar Wilde

Tarih; okuyana, kendi gözünün görme derecesine göre, yol gösteren bir kılavuzdur. J.J.Rousseau

Tarihi öğrenmeyenler, onu tekrar yaşamak zorunda kalırlar. George Santayana

Tarih ile efsanenin amacı birdir: Geçici insanda ebedi insanı anlatmak. Victor Hugo

Gelecekte bizi nelerin beklediğinin en iyi falcısı, geçmişe başımıza gelenlerdir. John Sheran

Ecdadını unutanlar, kaynaksız ırmağa, köksüz ağaca benzerler. Çin Atasözü

Anlamlı Tarih Sözleri

Tarih, geçen zamanların şahididir, onun gerçeklerini aydınlatır, anıları meydana çıkarır, günlük yaşamımıza yol gösterir ve eski zamanlardan bilinmeyen olayları anlatır. Cicero

Tarih, insanların düşlerinin en aydınlık olanlarını gerçekleştirmek için giriştikleri, umutsuz bir çabadan başka bir şey değildir. Albert Camus

Tarih; kralların, generallerin çiftliği değil, milletlerin tarlasıdır. Her millet geçmişte bu tarlaya ne ekmişse, gelecekte onu biçer. Voltaire

Tarih; cinayetlerin ve felaketlerin bir tutanağıdır. Voltaire

Tarihten hiçbir şey öğrenilemeyeceğini, tarihten öğreniriz. Bernard Shaw

Tarihinin sürekliliğini kaybeden bir millet, her şeyini kaybetmeye mahkumdur. Hafızası parça parça kopmuş bir akıl hastası gibi geçmişiyle, hatıralarıyla ve benliğini terkip eden bütün varlık unsurlarıyla ilgisi kesilmiştir. Peyami Safa

Tarih, her şeyin tarihle doğrulanabileceğini doğrulamaktadır. Voltaire

Yenilenlerin tarihini yenenler yazmıştır. Bertolt Brecht

İnsan tarihe her istediğini söyletebilir; çünkü ölüler itiraz edemezler. Cenap Şahabettin

Tarihi yapan akıl, mantık, muhakeme değil; belki bunlardan ziyade hissiyattır. Atatürk

Tarih, muazzam bir erken uyarma sistemidir. Norman Cousins

Tarih çok asi insanın “yaptığı”, geri kalanların da tarla sürdüğü veya su kovaları taşıdığı bir şeydir. Yuval Noah Harari

Etkileyici Tarih Sözleri

Tarih, ölümsüzlüğü genellikle yalın, ortalama bir insana dağıtırken en cesur ve bilge olanları, isimsiz karanlığa savurur. Stefan Zweig

Tarihinin sürekliliğini kaybeden bir millet, her şeyini kaybetmeye mahkumdur. Hafızası parça parça kopmuş bir akıl hastası gibi, geçmişiyle, hatıralarıyla ve benliğini terkip eden bütün varlık unsurlarıyla ilgisi kesilmiştir. Yabancı tesir ve müdahalelere, yabancı korumaya hazır ve muhtaç bir halde, önce bağımsızlığını sonra da bütün milli şahsiyetini ve varlığını kaybeder. Peyami Safa

Büyük devletler kuran ecdadımız büyük ve şümullü medeniyetlere de sahip olmuştur. Bunu aramak, tetkik etmek, Türklüğe ve cihana bildirmek bizler için bir borçtur. Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır. Atatürk

Tarih hayal mahsulü olamaz. Atatürk

Bir çınar için toprak altındaki kökleri ne ise ve bu kökler kurudukça çınar nasıl kurumaya başlarsa- bir millet için de tarih odur. Tarihini bilen millet, kökü sağlam çınar gibidir. Zamanla eski adet ve ananesini, yaşayış tarzını unutan, tarihini bilmeyen, ecdadının neler yapmış olduğundan haberi olmayan bir millet, kendini ayakta tutan köklerinden birkaçını kurutmuş demektir. Tarih okuyarak onu sulamak lazımdır. Kâzım Paşa

Tarih, bir bilimdir. Orada da ruh ve düşünce, tenkit ve yöntemler vardır. F.Calloge

Tarih okumak; insanları bilge, şiiri esprili, felsefeyi derin düşünceli, ahlakı ciddi yapar. Mantık ve belagatta tartışma niteliği sağlar. Şinasi

Tarihçiler için ilk yasa, hakikat olmayanı ağza almamaktır, ikincisi doğru olan bir şeyi örtbas etmemektir, bunlardan başka yazdığı bir şeyde taraf gütmemek ve kin beslememektir. Cicero

Büyük ve tarihi olayları, ancak büyük uluslar yaşayabilir. Atatürk

Tarihte ilk kez dram olan bir olay, bir kez daha tekrarlanırsa komedi olur. Kari Marx

Batı ülkelerinde bir lise öğrencisi eski metinleri okur ve anlar. Siz bir harf devrimi yaptınız, eski metinler kütüphanelerde kaldı. Eski metinler, zamanında çok ağdalı idi. Binaenaleyh Türk tarihçisine çok önemli vazife düşmektedir. Tarih bir milletin hafızasıdır; tarihini bilmeyen millet, hafızasını kaybetmiş insana benzer. B.Lewis

Tarih bilmeyen diplomat pusuladan anlamayan kaptana benzer, her ikisinde de karaya oturma tehlikesi kaçınılmaz sonuçtur. Cevdet Paşa

Tarih, galiplerin yazdığı bir kitap. Zafer, arkasından bıçaklanan masum düşmanların cesetleri üzerine atılan yapma çiçeklerden bir çelenk. Cemil Meriç

Montesquieu Sözleri

Montesquieu sözlerini sizler için hazırladık bu sayfada. Anlamlı ve etkileyici Montesquieu sözlerini bu sayfada okuyabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

Fransız aydınlanmasının önde gelen temsilcilerinden biri de 1689-1755 yılları arasında yaşayan Montesquieu’dur. Siyaset ve hukuk felsefecisi ve toplumsal konularda etkili bir eleştirmen kimliği ile belirginleşmiştir. Fransa’nın güney batısındaki Brede şatosunda doğdu. Babası aristokrat sınıfından bir subaydı. Katolik Juilly kolejinde okuduktan sonra Bordo Parlementosunda görev aldı

Montesquieu (Charles-Louis de Secondat, Baron de La Brède et de Montesquieu), Fransız siyasetine, Kilisenin uygulamalarına, toplumsal koşullara ağır eleştiriler getirdi. Yasaların Ruhu eserinde kanunlar karşısında bütün insanların eşit olması gerektiğini savundu.

Montesquieu’nun araştırma yöntemi de ilginçtir. Hareket noktasını daima olgular oluşturur. Gözlem ve deneyim onun yönteminin temel taşlarıdır. O, toplumsal ve hukukî olguları tıpkı doğa olayları gibi gözlemiş, türlerini saptayarak sınıflamış ve böyle oluşlarının sebeplerini tayine çalışmıştır.

En Çok Beğenilen Montesquieu Sözleri

Yasası olan toplum mutlu toplumdur. Ondan daha mutlu olanıysa yasaların kabul gördüğü toplumdur. Ondan da daha mutlu olanıysa yasalarında ayrım bulunmayan toplumdur. Toplumların en mutlu olanı ise yasaya ihtiyacı olmayanıdır.

Büyük işler başarmak için üstün yetenekli olmak gerekmez. İnsan üstü değil, ama insanların içinde onlarla birlikte olmak gerekir.

Mutluluk, varacağımız bir istasyon değil, bir yolculuk şeklidir.

Bazen susmak, söylenen bir sürü sözden çok daha fazlasını ifade eder.

Eskiden, bir ülkeye karşı savaşmak için asker aranırdı. Bugün, askerleri savaştırmak için ülke aranıyor.

Montesquieu Tarafından Söylenmiş 10 Güzel Söz

Ne mutlu o insana ki, kendi liyakatinden bahsetmeyecek kadar mağrurdur!

Hürriyet, kanunların müsaade ettiği her şeyi yapmak hakkıdır.

İnsanlar doğuştan eşittirler ama bunu sonuna kadar sürdüremezler.

İnsan ne kadar az düşünürse, o kadar çok konuşur.

Akrabalığı oluşturan yalnızca kan bağları değil, aynı zamanda yürek ve akıl bağlarıdır.

Hayatta başarılı olmak için akılsız görünmeli, ama akıllı olmalıyız.

Pek çok konuda başarı, başarmanın ne kadar vakit alacağını bilmeye bağlıdır.

Onuruna düşkün şahsiyetli ve cesur fakat esaret altında yaşayan bir millet esaretten kurtulmak veya karakterini yumuşatmak zorundadır.

Aksi kanıtlanmadıkça kimse suçlu değildir.

Halk, hürriyetinden en çok faydalanıyormuş gibi göründüğü zaman, bilin ki hürriyetini yitirmek üzeredir.

Anlamlı Montesquieu Sözleri

İki çeşit bozulma vardır: Birincisi, halkın kanunlara uymamasından doğar; ikincisi, halkın kanunlar tarafından bozulmasıdır. Tedavisi güç bir hastalıktır bu. Bizzat devanın içinde bulunan bir hastalıktır da ondan.

Kanunlar daima kanun koyucunun tutkuları ve önyargılarıyla karşılaşırlar. Kimi zaman bunların aralarından geçerler ve renklerini alırlar ; kimi zaman geçemezler ve onlarla karışırlar.

Eğer ülkeme yararlı olacak, diğer ülkeleri mahvedecek bir şey biliyorsam prensime önermem; çünkü ben önce bir insanım, sonra bir Fransızım. Ben zorunlu olarak insan doğdum ve tesadüfen Fransız oldum.

Doğruluk ortadan kalktımı, yükselme tutkusu bazı yüreklerde yer bulabilir, cimrilik ise bütün yürekleri sarar, istekler konu değiştirir, dün söylenen bugün söylenmez olur, yasalar içinde özgurken, yasalara karşı özgür olmak istenir, her yurttaş sahibinin evinden kaçmış bir köle gibidir. Ahlak öğüdü baskı, kural boyunduruk olur, dikkatin yerini korku alır.. Eskiden herkesin mali kamunun hazinesi iken şimdi kamunun hazinesi şunun bunun mali olur. Bu durumda artık cumhuriyet cansız bir bedendir ve artık güçlü olan kendisi değil, birkaç yurttaştır ve herkes kendi çıkarı peşindedir.

Eğer insanları önyargılarından kurtaracak bir şey yapabilirsem, kendimi ölümlülerin en mutlusu sayarım. önyargı dediğim, bazı şeyleri bilmemek değil, kendini bilmemektir.

Ayrı ayrı birer ahlaksız yaratık olan insanlar, toplu oldukları zaman namuslu kişiler olurlar.

Çeyrek saatlik bir okumanın gideremeyeceği üzüntüm olmamıştır.

Ticaret eşit kişilerin yapacağı iştir ; nitekim zorba devletlerin içinde en sefil, en kötüsü de hükümdarı ticaretle uğraşan ülkedir. Çünkü bu derecede saygın kişiler çeşitli ayrıcalıkları avuçlarının içine almakta güçlük çekmezler.

Devletin başında bulunanların çoğunun namussuz olması, aşağı tabakada olanların ise namuslu olması, birincilerin aldatan, kandıran olması, ikincilerin de aldatılandan başka bir şey olmamaya razı olması ülkede büyük çapta bir huzursuzluk meydana getirir.

Zekanın peşinde koşmayın aptallığı yakalarsınız.

Terbiyeyle olabilecek şeyi kanunla yapmaya çalışmamalı.

Cumhuriyet erdemli insanların yönetimidir .

Toplum, zavallı insanlardan kaçarken, ben zavallılığın kaynağı olan umutsuzluktan kaçarım.

Etkileyici Montesquieu Sözleri

Bir devletin yapısında şu iki şeyden ötürü değişiklik olur: Ya devletin yapısı düzeltilir ya da devletin yapısı bozulur. Devlet, ilkelerini korur, yalnız yapısını değiştirirse kendisini düzeltiyor demektir; ilkelerini yitirir yapısını değiştirirse o zaman devlet bozuluyor demektir.

Cumhuriyet hükümetinde bütün vatandaşlar eşittir; istibdat (despotluk) hükümetinde de bu böyledir. Birincisinde insanlar eşittir, çünkü insan her şeydir; ikincisinde insanlar yine eşittir, çünkü insan hiçbir şey değildir.

Hür bir milletin bir kurtarıcısı olabilir, köle bir milletin ise bir başka efendisi çıkar ortaya.

Hiç kimsenin servetine güvenemediği bir ülkede, mal ve mülkten ziyade kişiye saygı gösterilir.

Başarılı olmak için çaba gösterirsen şans seninledir. Tembeller için şans diye bir şey yoktur.

Bir tek kişiye yapılan haksızlık, bütün topluluğa yönelmiş bir tehdittir.

Cumhuriyetler zenginlikten, diktatörler de yoksulluk yüzünden yıkılırlar.

Nasıl ki bir cumhuriyete fazilet gerekiyorsa, istibdat hükümetine de korku gerekir; fazilete lüzum yoktur orada; onur ise tehlikeli bir şey olur.

Vatan sevgisi ahlakta iyiliği, ahlakta iyilik de vatan sevgisini meydana getirir.

Laf yetiştirmekten, kendini yetiştirmeyi unutmuş insanlar var.

Müslüman devletlerinde, halk, hükümdara karşı duyduğu saygının çoğunu dinden alır.

Bir rejim, halkın adalete inanmaz bir hale geldiği noktaya gelince o rejim mahkum olmuştur.

Doğmakta olan millet bozulmaz; bir millet, ancak yetişmiş kişileri bozuk olduğu takdirde yıkılır.

Görgü, nezaketten daha değerlidir. Nezaket başkalarının kusurlarını pohpohlarken, görgü kendi kusurlarımızı gün ışığına çıkarmamızı engeller.

Doğal durumunda insan, bilgiye sahip olmaktan çok, bilme yetisine sahiptir.

Özlü Montesquieu Sözleri

Bir ülkede yalakalığın getirisi, dürüstlüğün getirisinden fazla ise, o ülke batar.

Bir milletin gençleri ne zaman bozulur biliyor musunuz? Yetişkinleri bozulduğu zaman.

Yasama yetkisiyle uygulama ya da yürütme yetkisi aynı kişi ya da aynı memurlar topluluğuna verilirse, ortada hürriyet diye bir şey kalmaz; çünkü aynı hükümdarın ya da aynı senatonun, şiddet kullanarak uygulamak için ağır kanunlar yapmasından korkulur.

Cehaletin hüküm sürdüğü bir çağda, insanlar en büyük kötülükleri yaparken dahi, herhangi bir şüphe duymazlar. Aydınlık bir çağda ise, insan en büyük iyilikleri yaparken dahi korkuyla titrer.

Gerçek birlik, müzikte genel ahengin olmasına yardım eden zıt sesler gibi bize ne kadar aykırı görünürse görünsün farklı fikirleri toplumun yararı için hizmete sevk eden ahenktir.

Hapishaneler dışardakiler kendini namuslu sansın diye yapılmıştır.

Tarihin din savaşlarıyla dolu olduğunu kabul ediyorum. Fakat dikkat edelim, bu savaşlara neden olan kesinlikle dinlerin çokluğu değil, kendini hakim din olarak gören dini harekete geçiren hoşgörüsüzlüktür.

Para için oy verildiğini görürseniz sakın şaşmayın. Halktan fazlasıyla alamadıkları şeyi hiçbir zaman ona vermezler; ama halktan almak için de hükümeti devirmek lazım.

Bazı hakikatler vardır ki sadece ikna etmek yetmez, bunları hissettirmekte gerekir. Ahlakla ilgili hakikatler de öyledir.

Siyasi fazilet, kişinin benliğinden fedakarlık etmesi demektir; bu ise öteden beri çok ağır ve çok güç bir iştir. Bu fazileti, kanun ve vatan sevgisi diye tarif etmek mümkündür. Genel çıkarı, kişinin, kendi çıkarına, devamlı olarak tercih etmesini gerektirdiğinden ona bütün özel faziletleri verir. Bu faziletler işte bu tercihten başka bir şey değildir. Bu sevgi yalnız demokrasilere özeldir. Yalnız demokrasilerde hükümet her vatandaşa emanet edilir.

Vergilerin ağırlığı önce fazla çalışmayı gerektirir; fazla çalışma bıkkınlığı, bıkkınlık da tembelliği meydana getirir.

Luizianalı vahşiler yemek yemek istedikleri zaman ağacı dibinden kesip yemişi koparırlar. Zorba hükümet de böyledir işte.

Seçme yeterliğine sahip vatandaşların çoğu seçilme yeterliğine sahip değildir, aynı şekilde başkalarının yönetimi konusunda fikir sahibi olma yetisine sahip halk da kendi kendini idare etmeye muktedir değildir.

Devletler hukuku, doğal olarak şu ilkeye dayanmaktadır: Bütün milletler barış halinde iken birbirlerine ellerinden geldiği kadar iyilik edecekler; savaş halinde iken, kendi gerçek çıkarlarına zarar vermemek şartıyla birbirlerine mümkün olduğu kadar az kötülük edecekler. Savaşın amacı zaferdir; zaferin amacı istiladır; istilanın amacı da varlığın devamıdır.

Lüks daima servet eşitsizliği ile orantılıdır. Şayet bir devlette zenginlikler eşit paylaştırılıyorsa orada lükse yer olmayacaktır. Zira lüks salt başkalarının emeği ile elde edilen konfor üzerine kurulur. Zenginlikleri eşit şekilde bölüşülebilmesi için kanunun herkese sırf ihtiyacı kadarını vermesi gerekir. Bunun ötesine geçilirse birileri harcar diğerleri satın alır ve eşitsizlik olur.

Ticaret ile ilgili söylenmiş güzel sözler

Ticaret ile ilgili güzel sözleri sizler için bir araya getirdik bu sayfada. Anlamlı ve etkileyici Ticaret sözlerini bu sayfada okuyabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

Ticaret, kar amacı ile mal ve hizmetlerin, para ile ifade edilebilen bütün değerlerin alım ve satım işlerinin tamamı olarak tanımlanabilir.

Ticarette üç taraf bulunur. Bunlar üreticiler, tüketiciler ve aracılardır. Ticaret, ürünlerin üreticiden tüketiciye ulaşmasını sağlar. Ticaret, kar amacı gayesiyle yapılır. Ticaretin fonksiyonu, fazla üretilen ürünleri ihtiyacı olanlara ulaştırmaktır. Tüketicilerin, ürünleri çoğu zaman doğrudan doğruya üreticilerden satın almaları oldukça zordur. Ürünlerin, tüketicilere ulaştırılmasında dağıtım sisteminden yararlanılır.

En Çok Beğenilen Ticaret Sözleri

Ticaretin ruhu, doğruluk, emniyet, yaşanan devri idrak, müşteriye karşı fevkalâde nazik ve terbiyeli davranmaktır. Bu hususların birinde kusur eden, ticaretin ruhunu hırpalamış, dolayısıyla da kendi kazanç yollarını tıkamış olur. Prof. Dr. Hamdi Döndüren

Ticaret hayatına atılanlar yalan söylemeye, hile yapmaya mecburdur. Ama buna başka bir isim takarlar. Önemli olan odur. Sen gidip o lastiği çalarsan hırsız olursun. Ama o herif yırtık lastiğe karşı senin dört dolarını çalmaya kalkışıyor, adı da ticaret oluyor. John Steinbeck

Ticaret saygı duyulması gereken bir savaş gibidir Ana strateji doğruysa yapılacak sayısız taktik hata bile başarıyı engelleyemez. Robert Wood

Ticaret eşit kişilerin yapacağı iştir; nitekim zorba devletlerin içinde en sefil, en kötüsü de hükümdarı ticaretle uğraşan ülkedir. Çünkü bu derecede saygın kişiler çeşitli ayrıcalıkları avuçlarının içine almakta güçlük çekmezler. Montesquieu

İş hayatındaki can alıcı nokta hizmet etmek için beslenen dürüst duygudur. Ticaret bilindiği gibi hizmet bilimidir. En iyi hizmet veren en çok kar edendir. George Eberhard

Ticaret ile İlgili 10 Güzel Söz

Ticaretin sadece iki basit işlevi vardır; pazarlama ve yenilik. Peter Drucker

Ticaret bazı pınarlar gibidir, yollarını değiştirmeye kalkarsanız kururlar. François Fenelon

Sermayeniz adamlıksa, her ticarette başarılı olursunuz. Anonim

Bir iş açmak çok kolaydır, onu açık tutmak ise çok zordur. Çin Atasözü

Aşk bir ticaret değildir benim yakışıklı aptalım. Aşk, neticeyle alakadar olmaz, bu güne bakar, sadece bu güne, hatta şu ana. Ahmet Ümit

Ticaret bir mamul eşya ve ham madde değişiminden ibaret. Türk, ham maddesi kendi toprağında yetişen bir okka dokunmuş kumaşa, on okka ham ipliğini verir. Falih Rıfkı Atay

Savaş da bir ticaret, peynir yerine kurşunla. Werner Biermann

Ticaret, tatlı iş kardeşim. Parayı veren malı alamayacağını biliyor. Parayı alan da malı veremeyeceğini biliyor. Ama ne var ki, bir ümit işte. Aziz Nesin

Günden güne ülkelerimizin çoğunda baskı rejimi uygulayan diktatörlüklerdeki bariz bir özgürlük faziletini teslim etmeliyiz: Ticaret özgürlüğü, ki kriz zamanlarında insanların tutsaklığı anlamına geliyor. Eduardo Galeano

Bir şeyin kaça mal olduğu değil, ne kadar indirim yaptırdığınız önemlidir. John Murphy

Anlamlı Ticaret Sözleri

Nerede yumuşak huylu insanlar varsa orada ticaret vardır. Montesquieu

Ticaret diğer tüm işlerden daha fazla gelecekle ilgilidir; bitmeyen bir hesaplama süreci ileri görüşlülüğün pratiğidir. Henry Luce

Özü sözü doğru olan tacire; cennet kapıları kapanmaz. Hz.Muhammed(sav)

Bir insan; ticarette kaldıkça masrafları makul, süsü ölçülü olmalıdır. Balzac

Ticaretin yıktığı bir tek millet yoktur. Benjamin Franklin

Ticaret; ulusların zenginliğini eşit yapan bir güçtür. Gladstone

Ticarette iyi olmak sanatın en şaşırtıcı dalıdır. Andy Warhol

İstediğini değil sana gerekeni al, istemediğin şeyin fiyatı pek az bile olsa yine senin için pahalıdır. Marcus Porciu Cato

Eğer en iyi yüz ticari kuruluşu incelemeye kalkarsanız, eminim büyük bir çoğunluğunun başarısının özgün ve yenilikçi satış metotlarında gizli olduğunu fark edeceksiniz. Alton Jones

Rızkın onda dokuzu ticarettedir. Hz. Ömer (r.a.)

Etkileyici Ticaret Sözleri

İnsanların artık hiçbir şeyi anlamaya vakitleri yok. Onlar her şeyi tüccarlardan satın alıyor. Ama dost satan tüccar olmadığı için artık insanların dostları yok. Antoine De Saint-Exupéry

Riskleri göze almaktan korkanları hayat bir anda yutuverir. Patty Hansen

Onlar sizi soymadan önce siz onları soymalısınız, ticaret dediğiniz budur, işte o kadar! Louis Ferdinand Celine

Ticaret: A’nın B’den mallarını hile hurdayla aldığı, B’nin de bunu telafi etmek için D’nin cebindeki E’nin parasını yürüttüğü bir tür alışveriş. Ambrose Bierce

Aşk bir ticaret değildir, bu nedenle iş adamı gibi olmayı bırak. Sinan Yağmur

Ticatette en önemli kural, satılacak şeyin işe yaraması değil, aranan mal olmasıdır. Pitirgrelli

Her başarılı insanın bir planı, her başarısız insanın bir mazereti vardır. Henry Clausen

Size bir torba çimento ve bir kova su verildiğinde, bir basamak yapmak veya bir set çekmek sizin tercihinizdir. Çin Atasözü

İş hayatı inanç talep eder, ciddiyet gerektirir, yürek ister, dürüstçe bencilliktir, hata affetmez ve hayatın ta kendisidir. William Feater

Herkes kendisinde olan şeyi verir. Savaşçı güç verir, tüccar mal, öğretmen ders, köylü pirinç, balıkçı da balık. Hermann Hesse

Kapitalist toplum rekabet toplumudur. Zayıf tüccar ve sanayiciler yok olurlar. Karl Marx

Muallim tüccar değildir. Maaş ve ücretinin azlığı, çokluğu davası içinde mesleğe kıymet veren insan bu mukaddes vazifeyi yapıyor sayılamaz. Nurettin Topçu

Kristin Hannah Sözleri

Kristin Hannah sözlerini sizler için hazırladık bu sayfada. Anlamlı ve etkileyici Kristin Hannah sözlerini bu sayfada okuyabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

25 Eylül 1960 tarihinde Amerika’da doğan ünlü yazar Kristin Hannah, yazarlık kariyerine 1990’lı yıllarda başlamıştır. Eğitimini hukuk üzerine yapan fakat mezun olduktan sonra yazarlık kariyerine başlayan Kristin Hannah edebiyat dünyasına bir çok eser kazandırmış ve bir çok da ödülün sahibi olmuştur. Türkiye’de özellikle Ateşböceği Yolu romanı ile tanınan ve hayran kitlesi kazanan yazar, Kış Bahçesi, Gece Yolu ve son olarak Mucizeler Yağarken romanları ile başarısını devam ettirmektedir.

Kristin Hannah şimdi iyi bir eş, anne ve yazar olmaktan duyduğu mutluluğu sürdürüyor. Yazar Altın Kalp, Maggie, Ulusal Okuyucu Seçimi ödüllerinin de sahibidir.

En Çok Beğenilen Kristin Hannah Sözleri

Gökyüzünde her an bir yıldız doğar, bir yıldız ölür. Bu sonsuz masala kulak verenler için umut ve aşk asla uzaklarda değildi.

Hayat size bir dizi seçenek sunar. Beklemek… Geçmişe tutunmak… Unutmak… Affetmek.. Siz hangi yolu seçerdiniz ?

Yoluma çıkan çiçeklerden bazılarını koklamak için durmam gerekirdi ama ben onları görmemişim bile.

Vazgeçmen gerekinceye kadar inanmaya devam et ve vazgeçmek istediğinde de durma.

Bahçeler çok özel yerlerdir, değil mi? İnsanlar gibi değiller… Kökleri güçlenip toprağın derinliklerine iner ve sabırlı olup onlara bakarsan sana geri dönerler.

Kristin Hannah Tarafından Söylenmiş 10 Güzel Söz

Tutku nedir? Kişinin var oluşudur, şüphesiz… Tutkuda, beden ve ruh ifade arayışındadır.. O tutku ne kadar yoğun hissedilirse ve ne kadar dışa vurulursa, yokluğunda yaşam da o kadar katlanılmaz bir hal alır. Bu bize tutkuyu yitirdiğimiz ya da görmezden geldiğimiz taktirde kısmen öleceğimizi ve kısa süre sonra, ne olursa olsun, büsbütün yok olacağımızı hatırlatır.

Başka insanlar adına karar veremezsin, özelliklede seni seven insanlar adına. Ama onlar için fedakarlıkta bulunabilirsin.

Hayat ancak geriye bakarak anlaşılabilir ama ileri bakarak yaşanmalıdır.

Sevinç ve üzüntü hayatın bir parçasıydı; belki de işin sırrı, bütün bunları hissetmek, fakat sevince biraz daha sıkı sarılmaktı, çünkü güçlü bir kalbin ne zaman duracağını asla bilemezdiniz.

Ama bazen risk alman gerekir. Elini uzatmalısın. Sana kesin olarak söyleyebileceğim bir tek şey var: Hayatta sadece yapamadığımız şeyler için pişmanlık duyarız.

Kimse sana senin için neyin doğru olduğunu söyleyemez.

Dünyada karısını sürekli aldatan bir adamdan daha yalnız hiç kimse olamazdı.

Öfkeli insanlar savaşta hep hata yapar ve ölür.

Kendini ateş altına atmak istiyorsan durma ama yaralandığında yarana dikiş atmamı bekleme benden.

Çoğu zaman, kaybettiklerim yerine elimde olanları düşünüyorum.

Anlamlı Kristin Hannah Sözleri

Bazen iyi bir arkadaş olmak demek hiçbir şey söylememek demektir…Sonra her şey bittiğinde döküntüleri toplamak için yanında olursun.

Bazen bağışlamak, umut etmek ve mucizelere inanmak gerekir.

Siz izin vermediğiniz sürece kimse sizi üzemez.

Kalbini nerede bıraktıysan evin orasıdır.

Bazen birini rahatlatmaya çalışmak yalnız bırakılmaktan daha çok acı verir.

Doğruya giden yol, tehlikelerle doludur.

Bazen ayakta kalabilmenin tek yolu ümit etmekten vazgeçmekti. Beklemekten vazgeçmek.

Biri seni kırarsa silkinip duygularının tozunu dökmeli ve yeniden denemelisin.

Hayat birbirinden farklı, kırmış, kırılmış, ilerlemek için bir diğerine çelme takan insanlarla dolu.

Belirli bir hedefiniz yoksa aldığınız bütün kararlar , bilmediğiniz bir yolda sola sapmanız kadar önemsizdir .

Belki parçalarını bir araya getirebilmen için önce parçalanman gerekiyor.

Televizyon kitlelerin afyonudur.

Etkileyici Kristin Hannah Sözleri

Her şey bitene kadar hiçbir şey bitmemiştir.

Önemli olan kim olduğunuz, zor zamanlarda birbirinize nasıl kenetlendiğinizdir.

Yakın arkadaş olmak işte böyle bir şeydi. Anneniz ya da kız kardeşiniz gibi olurlardı; sizi çok sinirlendirebilir, ağlatabilir ve kalbinizi kırabilirlerdi ama sonunda zor zamanlarınızda daima yanı başınızda olur, en kötü gününüzde bile sizi güldürmeyi başarırlardı.

Umut kırılgan bir şeydir, eğer çok sıkı tutulursa kolayca kırılabilir.

Hiçbir şeyi riske atmazsan, hiçbir şey de kazanamazsın.

Önem verdiğiniz şeyleri kocanızla paylaşamadığınızda kendinizi fazlasıyla yalnız hissediyorsunuz.

Bu uzun hayatımda tek bir şey öğrendiysem o da şudur:Aşkta kim olmak istediğimizi,savaştaysa kim olduğumuzu keşfederiz.

Acıyacağını bile bile kendini tutamayıp yarasının kabuğunu yolan bir çocuk gibiydi.

Neşeli görünürsem insanlar da bana nasıl olduğumu sormaktan vazgeçer belki.

Bir cümlenin, bir merhabanın hayatını ne zaman değiştireceğini bilemezsin.

İnsan asla sahip olmadığı bir şeyi kaybedebilir mi?

Bizi daha iyi birine dönüştürecek doğru bir yol bulduğumuzda o yola sapmalıyız.

Özlü Kristin Hannah Sözleri

Aşkın yaşla ilgisi yoktur. Bir kadın küçük bir kız olup yine de kalbindekini bilebilir.

Bir söz verip onu yerine getirmemekten kötüsü var mı?

Kabullenmek gerekir. Ya elindekilerin farkına varıp yoluna devam edersin ya da sahip olamadıklarını düşünür durursun. Yaptığın seçim sonuçta nasıl bir kadın olacağını belirler.

İnsanlar plan yapar. Tanrı onlara güler.

Keşke içimizde kendi benliğimizin kuzey yönünü yanılmaz biçimde gösteren bir mekanizma olsaydı. Çünkü hayatın içinde kaybolmak çok kolaydı.

Fiziksel acıyla başa çıkmak, üzüntüyle başa çıkmaktan daha kolaydır.

Hiçbir sır güvende değildir.

Kendinizi ailenize adayın ve ayakta durması için uğraşın.

Kendi kanatlarını bağlayan bir kadın, çocuklarına uçmayı nasıl öğretebilirdi ki …

Hayat bir elma gibidir. Tadına varmak için büyük bir lokma ısırmalısın.

Umuda inanmak acı verse de inanmamak daha beterdir.

Gerçek mutluluk, hayal kırıklıklarından ders almayı öğrenmekte gizlidir.

Bazen söylenmiş sözler unutulmaz; özellikle de öfkeyle söylenenler.

Korktuğunuzu görmelerine izin vermeyin. Siz kendinize inanırsanız insanlar da size inanır.

Şansın kapını çalmasını bekleme, git ve bir fırsat yarat.

Ölüme hazırlıklı olmak diye bir şey yoktur.

Bir yer ne kadar karanlık olursa olsun, her zaman aydınlık bir an vardır.

Keder sinsi bir şeydir, davetsizce gelen ve geri çeviremediğiniz bir misafir gibi sürekli gidip gelir.

Eline geçen şansı tepme. Fırsatlar her ihtiyaç duyduğumuzda karşımıza çıkmıyor.

Adam Fawer Sözleri

Adam Fawer Sözlerini sizler için hazırladık bu sayfada. Anlamlı ve etkileyici Adam Fawer Sözlerini bu sayfada okuyabilir ve arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

Adam Fawer yazdığı romanlar ile aklına ve kendisine hayran bırakmış bir yazardır. 1970 yılında New York’ta doğmuştur. İlk romanı Olasılıksız ile büyük beğeni toplayıp, 2006 yılında en iyi ilk roman dalında International Thiriller Writers ödülünü kazanmıştır. İlk romanı olan Olasılıksız on sekiz dile çevrilmiş ve tüm dünyada uzun süre çok satanlar listesinde yer almayı başarmıştır. İkinci romanı olan Empati ise 2008 Nisan ayında çıkmıştır. Bu romanı Almanca Japonca ve Türkçe olarak üç dilde yayınlanmıştır. Fawer, hayat arkadaşı ve oğullarıyla New York’ta yaşamaktadır.

En Çok Beğenilen Adam Fawer Sözleri

En karanlık gecede bile yıldızlardan gelen bir ışık vardır.

Doğru bedeli ödersen, her şeyi satın alabilirsin.

İnsanlar söylediklerinizi ya da yaptıklarınızı unutur, ama onlara neler hissettirdiğinizi asla unutmaz.

Hayattaki en önemli şey, dağıtılan kartlar ve oyunda olup olmamaktır.

Doğru seçim yaptığını, arzularına karşı çıkınca anlarsın.

Her şey içinde karşıtının en azından tohumunu barındırır: Kış yaza dönüşür; yukarıya çıkan her şey aşağıya inmek zorundadır. Tıpkı sıcak olmadan soğuğun, aydınlık olmadan karanlığın olmayacağı gibi.

Adam Fawer Tarafından Söylenmiş 10 Güzel Söz

Satranç hayat gibidir. Her parçanın kendi işlevi vardır. Bazıları zayıftır, bazıları ise güçlü. Bazıları oyunun başında işe yarar, bazılarıysa sonunda. Ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın. Aynen hayatta olduğu gibi, satrançta da skor tutulmaz. On parçanı kaybedip, yine de kazanabilirsin oyunu. Satrancın güzelliği budur işte. İşler her an tersine dönebilir. Kazanmak için yapman gereken tek şey tahtanın üzerindeki olası hamleleri ve anlamlarını iyi bilmek ve karşındakinin ne yapacağını kestirebilmek. Satranç hayat gibidir.

Önemli olan şu; her ne oluyorsa, ya da sen ne olduğunu sanıyorsan, yine de kontrol sende. Kim olduğunu ve hâlâ kendin olduğunu hatırlamaya çalış. Bununla başa çıkmaya çalış. Kendini güvenceye al, güvenli mekânlar seç, güvenebileceğin insanlarla birlikte ol. Yarattığın dünyada mantıklı kararlar vermeye çalış. Sonunda bir şekilde gerçeği buluyorsun, gerçekliğe dönüyorsun.

Hepimiz dünyayı gerçekte olduğu gibi değil, kendi ön yargılı algılarımız vasıtasıyla gözlemleriz. Dolayısıyla gerçekten bilebileceğiniz tek şey kendinizsinizdir.

Artık yoktu demek yanlıştı. Şimdi yoktu. Şimdiki şimdi değildi o gördüğü. Başka bir şimdiydi. Olabilecek, ama olmayan bir şimdi, şu an.

Işık hızından hızlı olan tek şey düşünce hızıdır.

İntikam, haklı gerekçelere de dayansa, yine de bir günahtı.

Bir şey yapmamayı seçsen, bu bile bir seçimdir.

Ne isteyeceğinizi kontrol edemezsiniz. Her davranışınızı önceden belirleyen arzularınız, ruhunuzun o kadar derinlerine işlemiştir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz. Ve bu da sizi mükemmel bir köle yapar.

İşte hayatın en güzel tarafı da buydu; her şey olabilirdi, her ne kadar olasılıksız olursa olsun olabilirdi, olasılık dışı olan bir olay mutlaka olurdu.

Aslında casus olmakla hırsız olmak arasında fazla bir fark yoktu. Amaç çalmak. Hırsız mücevher çalar, ajan ise sırları.

Anlamlı Adam Fawer Sözleri

Tüm kumarbazların söylediği en önemli cümleyi söyledi; kötü eller gelmeye başladığında masadan kalkacağım.

Bir sabah , yıllardır görmediğiniz bir arkadaşınızı düşünerek uyandınız. Bir saat sonra , onunla sokakta karşılaştınız . Sizce bu sadece bir tesadüf mü , yoksa çok daha farklı bir anlamı olabilir mi ?

Tüm duyuların merkezi olan beyin, acı hissetmeyen tek organdır.

Acı çekmek, yalnızca arzuların bertaraf edilmesiyle sona erdirilebilir.

Bazen çocuklar yetişkinlerin göremedikleri şeyleri görürler.

Sahip olduğu tek silah zihniydi. Ve savunması için yeterli olmak zorundaydı.

Eğer bir şeyi yapabileceğini düşünürsen, bu mümkün olmasa bile yapabildiğini görürsün. Eğer yapamayacağını düşünürsen, o zaman çoğunlukla yapamazsın, çünkü yapmayı denemezsin bile.

Olasılık teorisi hayatın sayılara dökülmüş halidir.

Güçlü yetenekleri olanlar, gelecekteki kendilerinin kararlarına uyarlar ve aynı şeyi yaparlar. Bu nedenle de kararları doğrudur, bilinçaltlarında bu kararların doğru olduğunu, onlara mutluluk getireceğini bilirler bir şekilde.

Bitirmek için yarını, başkasına anlatmak için bitirmeyi beklemeyeceksin.

Etkileyici Adam Fawer Sözleri

Kararlar doğru veya yanlış değildir. Kararlar karardır. Sen, sana göre en iyisini seç.

Ne kadar fantastik de olsa düşünebileceğiniz her şey yalnızca daha önceden deneyimlediğiniz başka bir şeyden kaynaklanıyor.

Gelecek, onu görene kadar şekilsizdir. Bir parayı havaya attığında iki olası gelecek vardır, birinde para yazı gelir, diğerinde tura, ama sen görene kadar ikisi de değildir.

Bir seçim yapmak zorundaydı: Ya bekleyecek ve fırsatı elinden kaçıracaktı ya da harekete geçecekti ve kendini ele verme riskini göze alacaktı. Böyle zamanlarda hep iç güdülerine güvenirdi. Her şeyi apaçık görüyordu. Her seçimin olumsuz sonuçları olabilirdi. Asıl yapılması gereken riski değerlendirmek ve en aza indirgemekti. Hiçbir zaman risk faktörü yok edilemezdi; tamamen yok edilemezdi.

Ne yaparsan yap sakın unutma; düş, tek bir kişinin mantığıdır. Gerçekse herkesin çılgınlığı.

Unutma; ileri gidebilmen için arkadakileri unutman gerek.

Kendinde olmazsan, üstüne düşeni yapamazsın.

“İyiki’ lerin keşke’ lerini geçsin bu hayatta. Çünkü zamanı geri çevirmek için saatin yelkovanı ile oynamak fayda sağlamaz.

Hiçbir şey imkansız değildir.Ama belirli şeyler olasılık dışıdır ya da olasılıksızdır.

Özlü Adam Fawer Sözleri

İmkansız diye bir şey yoktur, sadece bazı olayların olma olasılığı daha düşüktür.

Tahmin etmek imkansızdır. Ama şimdiki zamanı çok iyi bilirsen geleceği kontrol edebilirsin.

Her şeyin sıradanlaştığı bir dünyada, Bazen kaybetmek en doğru seçimdir. Ve o dünyada en yerinde tercih; vazgeçiştir.

İnsanlar gördükleri geleceklere giden yolu her zaman izlemezler. Ama izlerlerse ve bu gerçekleşirse . bu bilinçte birden ortaya çıkar ;işte dejavu denilen şey de budur.

Her zaman seçeneklerin ve seçim hakkın vardır.

‎İnsanı en çok üzen şey; Ummadıkları kişiler adam olurken, adam sandıklarının insan bile olamamış olmasıdır.

Nokta her zaman bir son demek değildir, bazen kendinden sonraki harfin büyük olacağını gösterir.

İnsanın şans faktörünü ve bunun sonuçlarını anlayabilmesinin yolu kumarı anlayabilmesinden geçer. Olasılık kalkülüsünün doğuşu kumara bağlıdır… İnsanın kumarı anlamaya çalışması gerekir; ama bunu felsefi bir şekilde algılamalı, yüzeyselliğinden arındırarak kavramalıdır.

Olasılık her zaman kasadan yanadır.

Olaylar her ne kadar rastgele görünse de, tamamen fiziksel gerçeklerle koşullandırılmışlardır ve sonuçları bu şekilde belirlenirler.